Seninle yaşanılan inan tek Anı’m oldu
Başıma taç ettiğim benden bıkanım oldu
Gözlerim dalgalarda sahil mekânım oldu
Bundan sonra bu hayat sandığından zor sana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
Dili olup konuşsa bağrımdaki taşların
Artık hiç önemi yok çatılsa da kaşların
Unutmak kolay değil boşuna uğraşların
Bensizlik yüreğinde ömür boyu kor sana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
Sevgi sana çok geldi usanıp bıkan sendin
Sözünü suya yazıp akdinden çıkan sendin
Sevdamın sol yanına mermiler sıkan sendin
Böyle mi olmalıydı biraz kafa yorsana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
Merhameti olmazmış avcının şikârına
Engel olamıyorum yüreğimin harına
Senin eserin olan ayrılık rüzgârına
Durabiliyorsan eğer haydi karşı dursana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
Tutuşmuş bir çift yürek böyle mi olmalıydı
Sevda denilen mermi hedefin bulmalıydı
Hiç değilse geride sadakat kalmalıydı
Biraz şöyle düşünüp mantığına vursana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
Geçmişimde deprem var martı nidalarıyla
Avunup duruyorum dalga sedalarıyla
Hasret cellat olurken hâkim edalarıyla
Hadi ne duruyorsun kalemini kırsana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
HİDDETÎ döne döne adını boşa anmış
Pervaneler misâli çevrende dönüp yanmış
Sevgi riya kelâmı hayat gibi yalanmış
Müezzinin birisi salamı okur sana
Ne hâlde olduğumu martılara sorsana
FİKRET OĞUZTÜRK