Savur saçlarını küheylan gibi
Rüzgâr nasibini alsın bu gece
Ruhum sıkılıyor işin garibi
Sıkıntı içimde kalsın bu gece
Hüzünle kederi ümide sarsan
Özlem hatırına hasreti vursan
Bir anlık da olsa içinde varsan
Rüyalar hayale dalsın bu gece
Temel direğisin gönül köşkümün
Bitmez kaynağısın yürek coşkumun
Vuslatın sazıyla sonsuz aşkımın
Bitmeyen şarkısı çalsın bu gece
Vuslat ihtimali yoksa yarında
Bedenim kavrulur sevda harında
Sallanıp dururken yar kenarında
Elimden bir tutan olsun bu gece
Ne keder savulur ne dertler biter
İçin için yanıp dumanı tüter
Ayrılık azabı çektiği yeter
Bu kulun çilesi dolsun bu gece
Hayalin silinmez bil dimağımda
Başıma taç oldun şu son çağımda
Bülbül mekânında gönül bağımda
Dikeni batmayan GÜLsün bu gece
Zavallı gönlümü derde bürüme
Söyle yakışır mı kefen dirime
Uzat ellerini benim yerime
Sensizlik ebedi ölsün bu gece
HİDDETÎ’yem sorma yaram derinde
GÜLlerin kokusu mevcut terinde
Sevda denen zorlu yol üzerinde
Hayalin rüyamı bulsun bu gece
FİKRET OĞUZTÜRK