Bana sorma sakın yaşıyor muyum
Neler çektiğimi geceler bilir
Hayat kulvarında koşuyor muyum
Düşüp çöktüğümü geceler bilir
Ağu katılırken mazlum aşına
Çığlıklar duyulur boşu boşuna
Naçar mermi olup hayat taşına
Çarpıp sektiğimi geceler bilir
Acziyet mefhumu boynumu büküp
Afgan’da yıkılıp Irak’ta çöküp
Ümmet bahçesine kanımı döküp
GÜLler ektiğimi geceler bilir
Garip ümmetimin yanarken bağrı
İçimde sıkıntı başımda ağrı
Şükür namlusundan atiye doğru
Kurşun sıktığımı geceler bilir
Biliyorum bir gün öleceğimi
Ölümü bir düğün bileceğimi
Değerlerim için geleceğimi
Nasıl yaktığımı geceler bilir
Asla utanmayıp kendi özümden
Sigaramı yakıp yürek közümden
Beynimde endişe iki gözümden
Neler döktüğümü geceler bilir
Sadmeler yiyerek dört bir yanımdan
Irmaklar doldurup sebil kanımdan
Tefekküre dalıp kendi canımdan
Niçin bıktığımı geceler bilir
HİDDETÎ’yem savmaz dertler sıramı
El yordamı ile yakıp çıramı
Cerrahsız dünyada kendi yaramı
Kendim diktiğimi geceler bilir
FİKRET OĞUZTÜRK