Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 12.05.2018
Okunma Sayısı : 1151
Yorum Sayısı : 0

HZ. İSA GÖKTEN İNECEK, MEHDİ A.S.’MIN ARKASINDA NAMAZ KILACAK VE ONA YARDIM EDECEKTİR;

          Said Nursi Hazretleri  Hz. İsa’nın dönüşünü ve Hz. Mehdi’nin arkasında namaz kılacağını bakın nasıl anlatıyor?

          Said Nursi hz. en büyük farzın Müslümanların birleşmesi olduğunu söylüyordu.

          Bediüzzaman Said Nursi yaşadığı dönemde Risaleleri talebelerine tek bir noktaya bakarak saatlerce yazdırıyordu. Hepsini Allah’ın ilhamıyla söylüyor ve yazdırıyordu. Bediüzzaman bu mükemmel eserlerin içine birçok sır koydu, kimi bilgileri açık söyledi, kimini ise üstü kapalı olarak anlattı. Zamanın zat-ı şahanesi bu mükemmel eserde kendisinden yüz sene sonra gelecek Hz. Mehdi’den ve talebelerinden ve Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne gelişinden de çok net bir şekilde bahsetti. Bediüzzaman’ın şu ifadeleri bugün bütün Nur talebelerine hem Hz. Mehdi’yi hem de onun arkasında namaz kılacak olan Hz. İsa’yı şöyle müjdeliyor: 

          Evet, hadis-i şerifin ifadesiyle HAZRET-İ İSA'NIN GÖKYÜZÜNDEN İNİŞİ KESİN OLMAKLA BERABER; işari mana ile başka hakikatleri ifade ettiği gibi, bu hakikata da mucizevi bir şekilde işaret ediyor. 1 

          Ve Kuran'a tabi olarak, o İsevilik şahsı manevisi tabi; ve İslamiyet tabi olunan makamında kalacak. Hak din olan İslam, bu katılım neticesinde büyük bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik akımına karşı ayrı ayrı iken mağlub olan İsevîlik ve İslâmiyet, birleşmeleri neticesinde, dinsizlik akımına galip gelip dağıtacak istidadında iken “Gökler aleminde insani bedeniyle bulunan şahs-ı İsa Aleyhisselam o din-i hak cereyanının başına geçeceğini bir muhbir-i sadık, bir kadir-i külli şey’in vaadine dayanarak haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır; madem kadir-i külli şey va’detmiş elbette yapacaktır”…2 

          Hattâ, "Hazret-i İsa Aleyhisselam gelir, Hz. Mehdi’ye namazda uyar, tabi olur." diye rivayeti bu ittifak ve Kuran hakikatlerine uyulmasına ve tabi olunmasına işaret eder. 3 

          Said Nursi Risalelerde tıpkı peygamberimizin hadislerinde bildirdiği gibi Hz. İsa’nın tek din olan babamız Hz. İbrahim’in hanif dinini anlatacağını bildiriyor. Hz. İsa geldiğinde insanları İslama yani Allah’a teslime çağıracak ve Hz. Mehdi’nin arkasında namaz kılacaktır. Hz. İsa’nın bu daveti Yahudilerin ve Hıristiyanlarında İslam’ı kabul etmelerine vesile olacak, tüm dünyaya İslam son kez hâkim olacaktır. 

(1. Kastamonu Lahikası, Mektup 51, s. 50-2. Mektubat, On Beşinci Mektup, s. 53-54-3. Şualar, Beşinci Şua, On Üçüncü Mesele, s. 587 )

3/ÂLİ İMRÂN-81: Ve iz ehazallâhu mîsâkan nebiyyîne lemâ âteytukum min kitâbin ve hikmetin summe câekum resûlun musaddikun limâ meakum le tu’minunne bihî ve le tensurunneh(tensurunnehu), kâle e akrartum ve ehaztum alâ zâlikum ısrî, kâlû akrarnâ, kâle feşhedû ve ene meakum mineş şâhidîn(şâhidîne).                                                                           Ve Allah, nebilerden, "Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, ona mutlaka îmân edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz" diye misak aldığı zaman, "İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?" diye buyurdu. (Onlar da): "İkrar ettik (kabul ettik)" dediler. (Allahû Teâlâ): "Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim." buyurdu.

3/ÂLİ İMRÂN-55: İz kâlellâhu yâ îsâ innî muteveffîke ve râfiuke ileyye ve mutahhiruke minellezîne keferû ve câilullezînettebeûke fevkallezîne keferû ilâ yevmil kıyâmeh(kıyâmeti), summe ileyye merciukum fe ahkumu beynekum fîmâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).                                                                                                                  Allah, şöyle buyurmuştu: “Ey Îsâ! Muhakkak ki seni vefat ettirecek olan ve seni Kendime (katıma) yükseltecek olan ve kâfirlerden temizleyecek olan Benim. Sana tâbî olanları kıyâmet gününe kadar, kâfirlerden üstün kılacak olan Benim. Sonra sizin merciiniz Benim (dönüşünüz Bana'dır). O zaman sizin ihtilâf etmiş olduğunuz şeyler hakkında aranızda hüküm vereceğim.”

4/NİSÂ-157: Ve kavlihim innâ katelnal mesîha îsabne meryeme resûlallâh(resûlallâhi), ve mâ katelûhu ve mâ salebûhu ve lâkin şubbihe lehum, ve innellezinahtelefû fîhi le fî şekkin minh(minhu), mâ lehum bihî min ilmin illettibâaz zann(zanni), ve mâ katelûhu yakînâ(yakînen).                                                                                                                                    Ve onların, “Muhakkak ki, Allah'ın Resûl'ü Meryem'in oğlu İsa Mesih'i biz öldürdük.” sözleri (çok büyük iftiradır). Ve onu öldürmediler ve onu asmadılar. Fakat (öldürülen adam) onlara, (Meryem'in oğlu İsa Mesih'e) benzer olarak gösterildi. Ve muhakkak ki onun hakkında ihtilafa (anlaşmazlığa) düşenler, ondan (bu hususda) mutlaka şüphe içindeler. Onların, onunla ilgili olarak, zanna tâbî olmaktan başka bir ilimleri (bilgileri) yoktur. Ve onu kesinlikle öldürmediler (öldüremediler).

4/NİSÂ-158: Bel refeahullâhu ileyh(ileyhi). Ve kânallâhu azîzen hakîmâ(hakîmen).                                        Hayır, Allah onu, Kendisine yükseltti. Ve Allah Azîz'dir (üstündür, güçlüdür), Hakîm'dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

4/NİSÂ-159: Ve in min ehlil kitâbi illâ le yu’minenne bihî kable mevti(mevtihî), ve yevmel kıyâmeti yekûnu aleyhim şehîdâ(şehîden).                                                                                Ve ancak, kitap ehlinden olanlar (onu tekzip eden Yahudiler ve “Allah'ın oğlu” diyen Nasraniler), ona ölümünden önce mutlaka îmân edecekler. Ve o, kıyâmet günü onların üzerine şahit olacak.

19/MERYEM-15: Ve selâmun aleyhi yevme vulide ve yevme yemûtu ve yevme yub’asu hayyâ(hayyen).                                                                                                                                                 Ve doğduğu günde de ve öleceği günde de ve canlı olarak beas edileceği (yeniden diriltileceği) günde de ona selâm olsun.

19/MERYEM-33: Ves selâmu aleyye yevme vulidtu ve yevme emûtu ve yevme ub’asu hayyâ(hayyen).                                                                                                                                       Ve doğduğum gün ve öleceğim gün ve canlı olarak beas edileceğim (diriltileceğim) gün selâm benim üzerimedir (banadır).

43/ZUHRÛF-61: Ve innehu le ilmun lis sâati, fe lâ temterunne bihâ vettebiûni, hâzâ sırâtun mustekîm(mustekîmun).                                                                                                          Ve muhakkak ki o, gerçekten o saat (kıyâmetin zamanı) için bir ilimdir (bilgidir). Öyleyse ondan sakın şüphe etmeyin! Ve Bana (Allah'a) tâbî olun! İşte bu, Sıratı Mustakîm'dir.

43/ZUHRÛF-62: Ve lâ yasuddennekumuş şeytân(şeytânu), innehu lekum aduvvun mubîn(mubînun).                                                                                                                                    Ve şeytan sakın sizi, (Sıratı Mustakîm'den) men etmesin. Muhakkak ki o, sizin için apaçık düşmandır.

43/ZUHRÛF-63: Ve lemmâ câe îsâ bil beyyinâti kâle kad ci’tukum bil hikmeti ve li ubeyyine lekum ba’dellezî tahtelifûne fîh(fîhi), fettekûllâhe ve etîûni.                                                   Ve Hz. İsa, beyyineler (mucizeler, deliller) ile geldiği zaman: “Ve hakkında ihtilâf ettiğiniz şeyin bir kısmını size açıklamak için size hikmeti getirdim. Öyleyse Allah'a karşı takva sahibi olun ve bana itaat edin!” dedi.

          Hz. İsa’da bir insandır ve her canlı gibi ölümü tadacaktır. Hz. İsa öldürülmemiş ve Allah’ın ayetlerde belirttiği gibi gökyüzüne ref edilmiştir. Yine ayetlerde belirtildiğine göre kıyamete yakın bir zamanda yeryüzüne inerek mehdi aleyhisselama yardım edecek, onun arkasında namaz kılacak ve eceli ile ölecektir.

21/ENBİYÂ-35: Kullu nefsin zâikatul mevt(mevti), ve neblûkum biş şerri vel hayri fitneh(fitneten), ve ileynâ turceûn(turceûne).                                                                                      Bütün nefsler, ölümü tadıcıdır. Sizi, hayır ve şer fitneleri ile imtihan ederiz. Ve Bize döndürüleceksiniz.

32/SECDE-11: Kul yeteveffâkum melekul mevtillezî vukkile bikum summe ilâ rabbikum turceûn(turceûne).                                                                                                                                       De ki: “Size vekil kılınan ölüm meleği, sizi vefat ettirecek (öldürecek). Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.”

6/EN'ÂM-60: Ve huvellezî yeteveffâkum bil leyli ve ya’lemu mâ cerahtum bin nehâri summe yeb’asukum fîhi li yukdâ ecelun musemmâ(musemmen), summe ileyhi merci’ukum summe yunebbiukum bimâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).                                                     Ve geceleyin sizi vefat ettiren (uykuya sokan), gündüzleri ne kazandığınızı bilen, sonra "ecel-i müsemmanın" (belirlenmiş zamanın, ömrün) tamamlanması için gündüzün içinde sizi tekrar dirilten O'dur. Sizin dönüşünüz sonra O'nadır. Sonra, yapmış olduklarınızı size haber verecek.

6/EN'ÂM-61: Ve huvel kâhiru fevka ibâdihî ve yursilu aleykum hafazah(hafazaten), hattâ izâ câe ehadekumul mevtu teveffethu rusulunâ ve hum lâ yuferritûn(yuferritûne).                          Ve O, kullarının üstünde kahhardır (kuvvet ve güç sahibidir). Ve üzerinize muhafaza edici (koruyucu) gönderir. Sizden birinize ölüm gelince, onu resûllerimiz vefat ettirir. Onlar (bunu yaparken) kusur etmezler.

6/EN'ÂM-62: Summe ruddû ilâllâhi mevlâhumul hakk(hakkı), e lâ lehul hukmu ve huve esraul hâsibîn(hâsibîne).                                                                                                                      Sonra Allah'a döndürülürler. Onların mevlâsı Hakk'tır. Hüküm O'nun değil mi? Ve O, hesap görenlerin en hızlısıdır.

 

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( Hz. İsa Gökten İnecek, Mehdi A.s.’mın Arkasında Namaz Kılacak Ve Ona Yardım Edec başlıklı yazı mihrimah tarafından 12.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.