Ölüm Hastalık Anları ve Biz İnsanoğlu

       Ölüm, hastalık her canlı için er yada geç kaçınılmaz bir gerçektir. Hepimiz günün birinde geldiğimiz yere toprağa döneceğiz..!
Atalarımız "..gelinin çıkmadığı ev var da Ölümün çıkmadığı ev yoktur" diye boşuna dememıstir. Her şey biz insanoglu içindir bu hayatta..!

       Yukarı da ki gerçeği bile bile insanoğlu farkına varmak, kabullenmek istemez.. Toplumun, dinimizin mihenk taşı olan bu değerleri gözardı eder ve yüreğinde ki kin, nefret, haset..tohumlarını bu durum da bile dile getirir..Bu  duyguları beslediği kişilere karşı acımasızca kullanır.. Bir yerde insan olmak, dininin emrettiği şeyleri, iman duygusunu, yerine getirmekten itina ile kaçınır...

       Türk Milleti olarak, insan olarak, dini inanclarımız gereği;
* Asla ölen kişinin arkasından konuşmamalıyız.. Hele hele küfretmek hiç bir şekilde hiç bir  gerekçeyle bağdaşmaz
* Ölen kişi kim olursa olsun, ne yaparsa yapsın " Allah rahmet etsin" demeyi kendimize görev bilmeliyiz
*Rahmetli olan, hasta olan kişi yada kişilerin yakınları düsmanımız da olsa ziyaret etmeyi, cenazelerinde bulunmayı yada bunların hiçbirini yapamıyorsak telefonla arayıp temennilerimizi iletip elimizden geleni yapmalıyız.. Eğer bunları yapmayı kendimizden men ediyorsak susmasını bilmeliyiz.
* Ölüm, hastalık durumda kişiler yada kişi yakınkarı yaşamış oldukları acıdan dolayı hoş tutumlar sergilemeyebilirler onları hoş görüp gıybetini yapmamalı, o anki durumlarını asla ne yüreğimiz de ne dilimiz de barındırmalıyız.
................. ...........  ............ ......konu  uzar gider!

     Ölüm, hastalık anın da  insanlığa yakışmayan, bağdaşmayan tutum ve davranışlar  sergilemek bizim bu dünya da ne kadar insan olduğumuz,  ne kadar insan kaldığımızla, ne kadar kişilik ve karekter sahibi olduğumuzla, ahlaki değer ve terbiyemizle direk bağlantısı vardır..

       Bize düşen aslın da sadece ölüm ve hastalık anın da değil hayatımızın her anın da her bölümün de yapılması gerekenler..
Ancak hayatımızın hiç bir anın da yapamıyorsak bu anın da olsun kendimize görev bilmeliyiz...

       Türk Milleti'nin en büyük serveti en son Peygaber Hz. Muhammed Mustafa(S.A.V) ümmetleri ve en son Kitap Kuaran-ı Kerim'in Insan Hayatına getirdiği kolaylıklardır.. Bu üstün özelliklere iman edip inanmak, elimizden, nefsimizden geldiğınce titizlikle uymaktır..

      İnsan insana her zaman lazımdır. Insanlar insanların Iyi günlerin de her zaman olabilir de önemli olan kötü günler de insanların birbirinin yanın da olmasıdır. Felaketleri hayatımızda hissetmemizin en büyük nedenlerinden biri de bu anlar da sergilediğimiz davranışlardır kanısındayım.

       En makbul dualar hastalık ve ölüm zamanın da yapılır ve  katın da kabul görür.. O yüzden hastaların, hasta yakınlarının.. dualarına nail olmaktan kendimizi men etmeyelim. Maddi manevi elimizden geleni hatta elimizden gelenin fazlasını yapmayı insan olarak borç bilmeliyiz insanlığa, Rabbime. Hanemize bu anlar da günah değil sevap yazdıralım insan olarak...

       Rabbim,  hakka yürümüş tüm gelip geçmişlerimize Allah rahmet eylesin.. Nerde hasta varsa da Rabbim acil sifalar versin.

        Rabbimin razı olduğu kullarından olmayı nasip edecek tutum ve davranışlarda buluşmak duasıyla sağlıkla kalın.

         Sevgilerimle

13.05.2018 Ankara P.ÇETİN
( Ölüm Hastalık Anları Ve Biz İnsanoğlu başlıklı yazı Kara kız tarafından 14.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.