Geldim
sonunda, uçurumun kenarına.
Bir adım
kadar yakın sonsuzluk,
Bir çığlık
kadar acı,
Bir o kadar
vurdumduymaz,
Ölümün soğuk
yüzü.
Başladığını
bilmediğim bu ömrün,
Bittiğini
görme noktasındayım.
Geldim
sonunda, uçurumun kenarına.
Çocukluğumu
büyütmeden bıraktım yıllara,
Oyuncaklarımı
ararken,
Oyuncak
olmuşum hayata.
Bir kırık
tahta arabam vardı,
Sen kokan
sokaklarda oynadığım.
Şimdi ise
bir kırık kalp,
Kimin
oynadığı belli olmayan.
Şansım
olmadı ey hayat senden yana,
Ben peşine
koştukça,
Sen savurdun
beni dört bir yana.
Şimdi
ağlasam ne fayda,
Zehir
panzehir olsa yok deva,
Bir tek adım
kalsın,
Benden sana,
unutmayanlara…
Geldim
sonunda, uçurumun kenarına,
Aklımda hala
son gülüşün,
Son bakışın,
son gidişin,
Son bakışta
yüz çevirişin.
Benden sana
hatıra kalsın,
Bu yalnız,
bu kalbi kırık gidişim,
Dilim fayda
etmez ne söylesem,
Gönül kabul
etmez sensiz gülsem,
Ayağım
tutulur sensizliğe gitsem,
İçimi
kavuran bu acıyla,
Ben ne
yapsam ne eylesem,
Sen kokan bu
şehirden ve kendimden,
Kaçarcasına
sessizce çekip gitsem.
Geldim
sonunda, uçurumun kenarına,
Belki senden
kaçmak bu adım,
Çekip gitmek
düşlerinden,
Belki
unutmak, unutturmak…
Bir daha
anmamacasına.
Silinmek
bütün hatıralardan,
Düşmek
ansızın hayat sahnesinden,
Ve onun yüreğinden.
Son oyunundu
ey hayat bu oynadığın,
İşte
gidiyorum senden,
Dönüşü
olmayan yollar,
Pişmanlık
kokan baharlar,
Yalancı bir
gençlik…
Sahte bir
aldanıştı benimkisi,
Şimdi bomboş
sokaklar gibi her şey gözümde,
Ne bir ümit,
ne bir hayal senden yana
Bırakıyorum
hepsini,
Senin beni
bıraktığın gibi
Hayatın
ortasına…
https://www.youtube.com/watch?v=XQUEBvxLxS8