Günaydın
Dertleşmek istiyorum.
İçimi boşaltmak, deşarj olmak istiyorum.
Aslında bu güne kadar hiç siyasi yazı yazmadım. 
Herkese saygı duydum, herkesi dinledim, sonunda kendi doğruma ulaşıp, o yönde seçim zamanı sandığa gidip gönül rahatlığıyla oyumu kullandım.
Ben ikizler burcuyum.
Bu konuya merak duyanlar bilirler; ikizler insanı meraklıdır, zekidir, çalışkandır, en bariz özelliği ise değişikliği çok sever ve monotonluğa tahammülü yoktur.
İşte bu nedenle olsa gerek benim partim yok!
Dedim ya araştırır,okur, dinlerim ve en iyi kimse gidip o partiyi desteklerim.
Benim doğrum bu.
Şimdi seçim zamanı ve yine karar vermem lazım.
Gün boyu mitingleri,akşam tartışma programlarını ve haberleri elimden geldiğince izliyorum, çünkü vereceğim oyun geleceğimin şekillenmesi için doğru yere gitmesi lazım.
Bunu çok büyük bir sorumluluk olarak görüyorum.
Bu seçimde farklı yüzler var karşımızda ve bu beni çok sevindiriyor.
Daha bir heyecanla takip ediyorum adayları.
Görüyorum ki onlar benden daha da heyecanlı. 
Bu durum onlar için bazen avantaj bazen de dezavantaj olabiliyor. Bunu anlayışla karşılıyorum öyle ya; DEMOKRASİ herkese söz hakkı vermek demektir.
DEMOKRASİ becerebiliyorsa adaylara yönetim hakkı vermektir.
Değiştirelim hükümeti!
Bu ülkeyi yönetebilecek başka insan yok mu bu memlekette?
Şimdiki yöneticiler, şimdilik kalsın bir kenarda. 
Farklı isimlere bakalım öyle değil mi?
Harika olur!
Gelelim asıl konuya; 
Benim için muhalefet olmak iktidardan çok daha önemlidir. Memleketin sorunlarını sırtlanmak demektir. Sürekli izlemede ve teyakkuzda olmak gerekir. 
İktidarın yapacağı yanlışları tespit edip, memleketin hayrına alternatif sunabilmek demektir.
Maalesef bizdeki bazı kavramlarda olduğu gibi muhalefet kavramı da hep yanlış anlaşılıyor.
Birkere;
MUHALEFET her şeyi eleştirmek değildir.
MUHALEFET, iktidarın yaptığı yanlışa yanlış, doğruya doğru diyebilmektir.
MUHALEFET iktidarın aleyhine duyumlarla onu yıpratmaya çalışmak yerine, belgelerle yaptığı yanlışı belirleyip ortaya koymaktır.
MUHALEFET o ana kadar yapılan iyi projeleri destekleyip, kötü olanları nasıl düzeltebileceği konusunda kendi fikrini  ortaya koyabilmektir.
MUHALEFET gelecektir.
MUHALEFET siyaseti sanata dönüştürmektir.

30 Ekim 1923 tarihinden bu yana Türkiye'de 65 hükümet görev yapmış.
Bunlardan çoğu koalisyon hükümetleri.
Öyle ki bir ara hatırlıyorum; ayda bir hükümet değişirdi.
Yahu kardeşim bir ayda adam  görev verdiği adamları bile tanıyamaz.
Yetmiyormuş gibi iş biraz uzasa asker dikilir karşısına "Yeter bu kadar, hadi bitti!" der ve başka birini getirirdi hükümetin başına.
Başbakan seçilir ve ilk işi o ana kadar yapılan ne varsa çöpe atar!
Neden?
E... neden olacak o projeleri hasmı (!) yapmış.
Yarın bir gün demezler mi adama "Yahu kardeşim o proje ona ait değil ki!"
O zaman da zavallı Başbakanın yüzü kızarır, utanır...
İşte böyle geçti gitti yıllar.
Özgürüz diyerek kendimizi avuta avuta bu günlere geldik.
İşte bu yüzden hep geriledik.
Yönetime aday olan kişilerin memleketin kalkınmasında, büyümesinde bazı projelerinin olması gerekir.
Yakmakla yıkmakla olmaz bu işler.
16 yıldır yapılanları düşünürseniz bunların çoğu geçmişteki projeler. Adamlar araştırıp buluyor, sonra geliştiriyor ve teknolejiyle buluşturup mükemmel eserler koyuyor ortaya.
Marmaray gibi, Ovit Tüneli gibi...
"Aman o proje bilmem kimin!" deyip çöpe atmıyor.
Ben adaylardan daha yapıcı, daha kucaklayıcı, tezvirattan uzak, vatanım ve benim geleceğim hakkında daha ayakları yere basan söylemler bekliyorum.
Ayrıca haklısınız şu an karşınızda dünya ile yarışan ve 16 yıllık iktadarında hayata geçirmiş bizlere sunabileceği eserleri olan tecrübeli bir lider var. 
Siz hiç iktidar olmamışsınız, size fırsat verilmemiş ve seçmene sunacağınız bir eseriniz yok.
Bunu anlayışla karşılarım.
Hiç kimse annesinin karnından politikacı olarak doğmuyor
Hiç kimse tecrübe edilmeden tecrübeli olmaz. 
Sizlere de fırsat vermek lazım değil mi?
Ama daha en başta kalkıp da 
"Ben Cumhurbaşkanı olursam bu güne kadar bu hükümet ne yapmışsa hepsini yıkacağım!" dersen; kusura bakma arkadaş benim seninle işim olmaz çünkü o bir taş bile benim paramla alınmış. 
Doğrudur ,yanlıştır diyebilirsin.
Beğenirsin, beğenmezsin ama yok edemezsin.
"Daha güzelini,daha iyisini şu şekilde yapacağım!" dersen ne olursa olsun yanındayım.
Değişim taraftarıyım, bazı şeyler değişmeli ama geçmişte yaşadıklarımızı bir daha bizlere yaşatmayacak ve en önemlisi bizi buna inandıracak bir lider istiyoruz.
Dört bir yanımız iştahı kabarık, her fırsatı değerlendirmeye hazır, en şeytani fikirlere sahip, bizi parçalamak isteyen ve bunu açık açık dillendirmekten çekinmeyen,amiyane tabirle; ağzının suları akarak pusuda bekleyen profesyonel akla sahip, düşmanlarla dolu.
Siyasette 24 saatin bile çok önemli olduğu gerçeğinden hareketle:
İşte bu profesyonel, eli kanlı düşmanlarımızla nasıl savaşması gerektiği konusunda stratejileri olan, açık,  samimi, ayakları yere basan projelere sahip, dürüst, dik duruşlu, etrafında ona takıldığı yerde yardımcı olabilecek bir ekibi bulunan.
En önemlisi de; bütün bunlara beni ikna edebilecek bir aday istiyorum.
Yoksa eskiden olduğu gibi boş vaadlerle ne beni, ne kimseyi kandıramazsınız.
TÜM ADAYLARIMIZA BAŞARILAR DİLERKEN
SEÇİMLERİN HEM ÜLKEMİZ HEM DÜNYA İÇİN HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
( Tutarlı Kararlı İnandırıcı başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 27.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.