Ayşenur üniversite son sınıf terk, görücü usulu ile hiç tanımadığı ama Avrupa’da işçi olarak çalışan meslek lisesi mezunu bir genç adamla bir kaç kez telefon görüşmesinden sonra nişanlanıp ardından da ’’aile birleşimi’’ ile 2001 yılında evlenerek Almanya ya gelmesiyle problemleri başlayan gencecik bir Türk kızı. 

Şimdilerde orta yaşlarda ve sırtında kambur olan evliliğinden 2009 yılında kurtulmuş bir kadın ( tam kurtulmuş olmamakla birlikte). Hemen, hemen Avrupa ülkelerine özellikle de evlenerek gelip sonradan evlilikleri bozulan, kimileri birilerinin yardımı ile kadın sığınma evine yerleşip daha sonra ayaklarının üzerinde duran kadınlar oldu, kimileri ise kader deyip çeyrek asırlık bir ömründen salt çocukları yüzünden sinesine çekti! İntihara teşebbüs edeni mi ararsınız, yoksa kendi kendini rezil edip serbest yaşayanları mı? Yolunu şaşıran kadınların fazla olması seçtiği erkeğin seçimi ile alakalı olmakla birlikte, kadının karakteriyle de bağımlı!

Gelelim genç Ayşenur hanıma! Almanya ya geldikten sonra eşinin kumar ve gece hayatının olduğunu ve vazgeçemediğini gören kadın, eşi Cengiz ile eve her geç gelmesinde münakaşa edince, Ayşenur - Bizim durumumuz böyle nereye kadar devam edecek diye isyanını dile getirdiğinde, sorumsuz kocası - Seni buraya ben getirdim, işte yol istemiyorsan çekip gidersin, sevdiğim otomat bağımlılığından sen kimsin ki geçeceğim, seni buraya getirip ’’ adam ettim be’’ yemek yemeyi bu kadar düşünüyorsan git kendini sat, demiş! Bu arada hamile olan kadına bunca ahkam kesmelerin haricinde eve erkek arkadaşlarını getirip içki alemleri yapmış ve meze sofralarını hazırlamaksa Ayşenur hanımın sözüm ona vazifesiymiş. Kadın üstüne basa, basa eve arkadaşlarını getirme dediğinde ona ağza alınmayacak küfür, tehditlerle karşılık verirmiş ve - Seni bu halinle bıraksam, sokak kadını olursun ama kendi paranı da kendin kazanırsın! Ve dahi nice ağır, pis ithamlar. Hamileyken dayak yemeler, her izine gittiğinde yalan yanlış Ayşenur’un suçlu olduğuna anne ve babasını inandırıp - Kızınız kendi başına buyruk, beni dinlemiyor, ayrılık söz konusu gibi iftiralar vs. Almanya ya telefon edip kızlarıyla konuşan ebeveynlerine Ayşenur - Beraber geldiğimizde Cengiz bunları, gözlerime bakarak söylesin, ben kızımın yanında dayak çok dayak yedim, Cengiz den - Ne olur, kızım okula gittiğinde bağır, çağır vuracaksan da vur ama onun yanında dövme diye yalvarırdım. Ayşenur ve eşi ayrılmadan bir yıl önce 2008 yılında Türkiye ye gittiklerinde kendi annesinin evinde kalmışlar. Babası; Damadının yırtıcı bir panter gibi kızına saldırdığını görünce de ipler tamamı ile kopmuş. Kızı yaşanan tüm olaylar, arbede, dayak, küfür hulasa her birini teferruatıyla anlatmış! Almanya ya döndükten sonra dayak olayı had safhaya çıkmış, kocası kendi kızına dahi acımayıp, onları dolaylı olarak yani yiyecek almamış, para bırakmamış kadın kendi yememiş yavrusuna yedirmiş. Daha ötesi, adam - Kadınsın git çalış, para edersin! Tarzı itici sözlerle kadını tahrik etmiş. Şiddeti, manen ve maddeden gören kadına - Elinden çocuğu alırım defol git, ananın, babanın senin mağduriyetini görmesi beni etkilemez. Tamam çocuğunu da al ve doğru Türkiye ye bir daha Almanya ya ayak basamazsın! 

Ayşenur uzun bir süre psikolojik yardım almış. Kendini rahat ve hazır hissettiğinde, ebeveynlerinin yardımıyla hukuk yoluna gidip ’ Avukat aracılığıyla’ Almanya ya geri dönüp sığınma evine yerleşmiş, kız çocuğu o zaman 7 yaşında olan, şu an 13 yaşında,genç kızlığa adım atan, annesinin cici bir kızı olmuş . Ayşenur hanım ise, Almanca dilini geliştiren kendi ayaklarının üzerinde çalışan bir, ama eski eşinin evliyken’’ Git kendini sat’’ demesinin nefretini halen içinde taşımaktan kurtulamamış. Aylarca kadın sığınma evinde kaldıktan sonra önce çalışıp sonra da kendi evinin yolunu kızıyla tutmuş, orta okulu bitiren kızının erkeklerden nefretle bahsetmesinden oldukça rahatsızlık duyuyor fakat - En büyük örnek ben olunca maalesef kızıma istem dışı rol model oldum! Son sözüm lütfen iyi tanımadığınız biriyle izdivaç yapmayın, evlilik çocuk oyuncağı değil, kızımın ileri ki zaman aşımında, hayatına nasıl başlayıp nasıl biriyle mutlu mu yoksa sorunlu mu bir evlilik yapacağını inanın kestiremiyorum! Ben yine 7 yıl kayıp ile evliliği noktaladım, 25 koca çeyrek asır evli kalıp psikolojisi çöken canları ve hatta! Cehennem hayatı yaşayıp da Avrupa gibi özgür bir yerde ayrıl(a)mayanları! Uçağın hangarında cenazesi, doğduğu ülkeye giden talihine yenik kadınları biliyorum.



( Avrupa Sığınma Evindeki Bir Türk Kadını X Adı Ayşenur Olsun başlıklı yazı GülsenTunçka tarafından 27.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.