Modern bir dünya hayali yani Modernizim bu yüzyılın en dişe dokunur bir sistemi bir yapısıdır. Konuya başlamadan önce, din ve modernizmin tarafini yapmak daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.
Dinden ne anlıyoruz.?
 Kavramlara geçmeden önce, bir Hıristiyanın din tarifi ile bir Budistin din tarafi aynı değildir. Dinler tarihinin din tarifi ile ilahiyatın, teolojinin din tarafi de ayni değildir. Hatta Müslüman geleneğin din tarifi ile Kur'an in din tarife de birebir örtüşmez. Burada vereceğimiz tarif " Kur'an'a göre din nedir olmalıdır. 
Tanımlar ayni zamanda sınırlardır.
Din nedir?
       En kısa ve öz şekilde, " Allah'ın fıtrat alt yapısına uygun olarak gönderdiği üst yapıdır.
Modern nedir.?
 Mo- dern, Latince kopuş demektir. Din deyince insanlar, modern diye algıladığımız Dünya'da seküler bir zihniyetle düşünerek din ve dünyayı ayrıştırırlar. Din deyince dünyayı dışarıda bırakırlar. Oysa ki Kur'an, kitabı mukaddes değil, katabül hayat yani hayat Kitabı'dır.Şimdi eğer Kur'an hayat kitabı ise, dinde hayat nizamıdır.
Dini öğrenirken, insanı, doğayı, hayatı, geçmişi, geleceği, Ay'ı Güneş'i bunun dışında tutar, göğü astrolojiye, maddeyi fiziğe, suyu kimyaya, geçmişi tarihe, bitkiye botanike verirsek, Kur'an'a göre bir ilim bir din tarifi yapmıyoruz demektir.

       Günümüzde modernizme bu kadar bulaşmış olmasak, dinin tarifini yapmak zorunda olmayacaktık ve herkes din deyince aynı şeyi anlayacaktı.
Modernizmin ortaya çıkardığı seküler zihinler yüzünden kopuşlar yasıyoruz ayni seyleri söylüyor farklı anlıyoruz. Zira  o kavramların  içini kim doldurmuş, kim inşa etmişse onu yüklenmiş oluyoruz. Girdilerimiz hep başka başka olduğunu için aynı şeyleri söylesek dahi aynı şeyleri kasdetmiyoruz. Sonuç olarak bir bahsi dahi beraber işleyemiyor hep dağınık ve anlaşılmaz kalıyoruz. Çok şey söylerler hiç bir şey anlayamayız. Çok şey söyleriz ve anlaşılmayız. Bunun nedeni modernizmin getirdiği  kopuşlardır.

           Ku'ran'anda ki din tanımının üstüne, Kur'an'dan bilgi kavramını da eklersek Allah'ın Adem'e sunduğu bir ikramdır diyebiliriz.
Modernizmde bilgi ise, Tanrı'dan çalabildiğin kadar bilgi senindir. 
Dinde bilgi ikram edilirken, modernizmde Tanrı'dan çalıntıdır.
Bilginin ikram edilmesine karşı Allah'a duyulan minnet ise kulluktur.
Modernizminde bilgi çalıntı olduğu icin," ne kadar çalarsan senindir" düşüncesi Tanrı'ya kulluğu da reddeder. 
Doğru bilgi fıtratın üstüne konduğu zaman Adem olur.
Âdem'i üstün kılan, Allah'ın onu lutfettiği bilgiydi. Bu bilgi yüzünden seçildi, halife oldu ve melekler ona secde etti.
Kur'an sisteminde önce ahlak sonra bilgi iken, eski Yunan kültürüne dayalı Batı medeniyetinde tam tersi, bilgiden ahlaka doğru bir geçiş vardır. 
Günümüzde bu çalıntı bilgiler bilge yetiştiremeyip, bilgiç ve bolca ukala üretir. 
Modernizmin eşyanın formuna odaklıyken, din yani Kur'an eşyanın aslına odaklıdır ki, her eşya ayrı formlarda olsada aslı yaratanını gösterir. 
Eşyanın dahi formu ile aslında ki bu dehşet verici kopuşa malesel ki biz modern dünya diyoruz. Hızlı bir şekilde modern Dünya'nın kirlenmiş, genetiği değiştirilmiş bilgilerini yükleniyoruz. Dolasıyla giren kirli bilgi olunca çıkanda kirli zararlı eylemler  oluyor.
Ilmi dahi  kategorilere ayırarak birbiri arasında da oluşturulan müthiş kopmalar, insan ruhunda ve fıtratında çok büyük hasarlar oluşturdu.
Islam aklı ve bilgisinin kaynağı tevhiddir. Farabi, ibn-i Sina gibi bilgeler tevhidi kavrayıp bilgiler arasında ki o iletişimi görerek ortaya Tevhid odaklı ilimler sunmuşlardır.Bir eylem Kur'an'da üç şey icin yapılır, fayda, haz, hayır. Ve der ki; bir işi hayır için yap faydalı olsun ki  haz duyasın.
Modernizminde ise sadece görünüş, kullanma ve menfaat odaklı eylemler  haz icin yapılır. Haz icin yapılan bir eylemde fayda garantisi olmadığı gibi sonu hayırda degildir .

          Vahiy yani Kur'an ekseninde olan insan ve toplumlar icin modernizmin patolojik durumlar ortaya çıkarıyor. Artan cinayet, şiddet ve yozlaşmanın temelinde bu vardır. Bu durumu biraz daha açıklarsak, ruh ve beden arasında ki bağlantımız koptu. Ruh ve beden ayrı komutlarla hareket ediyor kendi içinde insan bir bütün olarak bütünlük sağlayamıyor.
 Son olarak,   bizler asıl temiz saf gıdamızı bırakıp modernizmin yarattığı kirli, çalıntı haram gıdalarla beslenerek zehirleniyor yavaş yavaş biz olmaktan çıkıyor seküler kültürün bir parçası oluyoruz ..
Ümit Seyhan 
( Din Ve Modernizim başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 2.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.