Yahya Kemal tam bir İastanbul aşığıdır.
Bir gün Ankara'ya gitmiş ve M. Kemal Atatürk'le sohbet ederken Atatürk sormuş 'Üstat Ankara'nın en çok nesini seviyorsunuz?'
Yahya Kemal hiç düşünmeden cevap vermiş:
'İstanbul'a dönüşünü Paşam!'
Aslında hepimizin içinde var olan memleket aşkı böyle bir şey.
Ben de Karadenizliyim (Uzungöl) ve Karadenize 
aşığım.
Yıllardır en büyük hayalim; Bir gün buralara yerleşmekti.
Sonunda fırsatını bulup,tası tarağı topladım  ve Uzungöl'e  olmasa da çok yakınına, Rize'ye yerleşmeye karar verdim. 
Bilmiyorum hiç geldiniz mi buralara, gelmediyseniz çok büyük kayıp!
Ne yapıp edip hayatınızda bir kez bile olsa maviyle yeşilin kucaklaştığı, arı gibi çalışan,sımsıcak, güler yüzlü insanların yaşadığı bu şehri görmelisiniz.
Şikayet edeceğiniz tek konu; Canım Türkiye'min dört bir yanı sıcaktan kavrulurken, burası serin. Gökyüzünde bulutlar her daim dansediyor. Gözünüzü  güneşli bir sabaha açıyorsunuz, bir kaç saat sonra bir bakmışsınız yağmur yağıyor. 
Sonra tekrar güneş, tekrar yağmur...
E ne yapalım!
Kusursa bu; her güzelin bir kusuru vardır, öyle değil mi?
Geldim gelmesine de iş olmadan, aş olmuyor.
Benim tek bildiğim iş Eczacılık. 
Bu yüzden tam da istediğim gibi; emekliliğin keyfini çıkarabileceğim, iki yıldır tamamlayamadığım romanımı ve başka yazılarımı, şiirlerimi yazabileceğim bir belde buldum kendime: KENDİRLİ.
İşlemlerimi başlatmak ve İl Sağlık Müdürünü tanımak için randevu talebinde bulundum. 
İki gün bekledim, haber yok.
'En iyisi çat kapı yapayım.' diye düşünerek makamına gittim.
Odasının önü ana baba günüydü, arada kapı açılıyor iki üç kişi dışarı çıkarken, bir o kadar insan içeri giriyordu. Merakla ve gülerek sordum sekreterine "Bugün özel bir gün müdür, yoksa Müdür Bey bir şey mi dağıtıyor içeride?"
O da gülerek cevap verdi "Yok yok... Burası her gün böyle."
İnanılmazdı gerçekten.
Sıra bana gelince yanımdaki bir gurup insanla birlikte içeri girdim. 
Karşımda son derece güler yüzlü, halinden memnun, kibar bir beyefendi oturuyordu.
Ayağa kalktı, nazikçe elini uzattı "Hoş geldiniz. Buyurun oturun lütfen." dedi.
Ben de elimi uzatıp, kendimi tanıttım. Oturmadım, oturamadım çünkü dışarıda sorunlarını dile getirmek isteyen bir sürü vatandaş vardı.
"Size içecek bir şeyler ikram edeyim."
"Çok teşekkür ederim Müdürüm daha uygun bir zamanda geleyim." diyerek nezaketli davranışına aynı nezaketle karşılık vererek, önceden imzaladığım kitaplarımı masanın üzerine bırakıp, dışarı çıktım.
Ne yalan söyleyeyim iki dakikada başım döndü. 
"Bu adam nasıl dayanıyor?" diye geçirdim içimden.
Sonra bir çok kere gittim yanına, her defasında aynı duruma şahit oldum.
Dün yine yanındaydım. 
Malum; mübarek Ramazan ve herkes oruçlu. "Kalabalık olmaz."  diye düşündüm ama ne gezer...
Acıdım vallahi haline!
İçeri girdiğimde; gene aynı şekilde enerjik, güler yüzlü bir Mustafa Tepe gördüm.
Düşünün bir; her an yanında sorunları olan vatandaşlar var.
Biri ambulans istiyor, biri bilmem nerede hastanede yer yokmuş bize yer ayarla diyor, biri annem hasta ona bir doktor tavsiye et diyor...
İşin en enteresan yanı da o gelen insanların hepsiyle yakından ilgilenip, sorunlarına çare bulmaya çalışıyor. Önündeki telefonlar hiç susmuyor. 
Oraya gelemeyenler, telefonla dertlerini dile getiriyorlar.
Başınız döndü biliyorum. 
İçinizden:
 "Bu ne ya, buna can mı dayanır?" diyorsunuz. 
İşte ben de tam da bunu söyleyecektim:
"BUNA CAN MI DAYANIR?"
Bir çok yerde bir müdürle yüz yüze gelmeniz neredeyse imkansızdır ama Rize'de İl Sağlık Müdürü ile 7/24 görüşebilir, sorunlarınızı rahatlıkla dile getirebilirsiniz.
Örnek bir insan olduğu için Dr. Sayın Mustafa Tepe' yi sizlere tanıtma gereği duydum.
Devlet işi fedakarlık ister!
Devlet işi kesintisiz çalışmayı gerektirir!
Devlet işi şikayet makamı değil; şikayet dinleme,vatandaşın sorunlarına çözüm bulma makamıdır!
Başarılarınız daim olsun Saygı değer Dr.Mustafa Tepe.
Halkıma ve şahsıma gösterdiğiniz ilgi ve hizmetler için sonsuz teşekkürler.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz
07 Haziran 2018
( Rize'de Örnek Bir Müdür Mustafa Tepe başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 7.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.