Bildiklerime öykünmekle ne geçecek elime?

 

Kurcalamakla iştigalim epeydir-siz deyin dün ben diyeyim kendimi bildim bileli.

 

Hayır, yalan söylüyorum ve üstü kapalı tüm duygularımı ameliyat masasına yatırdığım o ilk gün başladı yüreğimin niyazı öncesinde ettiğim dualar hep kabul olmuştu ve ben farklı bir noktadan ayrıştırmaya başladım hayatın gelir-gider tablosunu.

 

Oturduğum yerden ahkâm kesmiyorum zira tecrübe ile sabittir şekil A beni işaret ederken ve şekil B de ve de tüm şekiller hatta şekli şemaili olmayan çizelge ve benzeri dökümler.

 

Pervasız günümdeyim yine.

 

Pervasızlık değil de insanların kayıtsızlığından çıktığım yol da değil bilakis yanlış zamanda yanlış tepkiler veren hatta süre gelen değil dünde kalan bir izden belki de külfet bilinen aslında huyunuz suyunuz ve ne yazık ki; dert olmuş insanlara.

 

Belki illet.

 

Belki engebeli.

 

Ama sizsiniz söz konusu olan: kim ne der demekle başladığınız öykünüz ötesinde ailenizin o baskıcı tutumuyla siz de tutulmuşken.

 

Üstelik aralıksız 365 gün ve tüm artık yıllar da dâhil lakin atıl olan yüreğinizde siz epeydir ektiklerinizden ürün beklerken.

 

Patavatsız da değilim aslında sadece iç sesime uyuyorum aslında uyanıyorum o uyum problemini yaşayıp. Bingo. İşte budur: sorun bende: aslında uyum problemi de değil söz konusu uyumsuzluğun ta kendisi.

 

Kibirli sanılan kişiliğim belki soğuk aslında sıcak iklimlerin kızıyım… iyi de hangi iklim? İklim değil aslında olay sadece ikilemlerimi teyit edip tek gerçek arayışım.

 

Şimdi gavura kızıp oruç mu bozacağım?

 

Hiç kusura bakmasınlar, lütfen: herkes sadece kendinden mesul iyi de size ne oluyor?

 

Mademki yüce Rabbim; yaşa, dedi.

 

Mademki; yaz, dedi.

 

Ve sev, dedi.

 

Ve inan…

 

Ve güven…

 

Sunumunda doğanın yine doğaüstü güçlerin hengâme başlığı altında ben sulu sepken misali de bağdaş kurmuşken kurak bir araziyi en verimli hale getirmek için…

 

Kurak/tı hem de nasıl. Ne yani, iş güç dediğin ne ki? Hele ki; insan ev işlerinden asla haz etmiyorsa belki de içimdeki muktedir güç sayesinde çabucak ifa ediyorsam görevlerimi…

 

Görev mi dedim?

 

Pişkince umurumda olmadığını söylesem.

 

Efendim, kimlerdensiniz?

 

Ne yani; bunu soran tek kişi yok artık çevremde tek yapabildikleri; bol bol gıybet üretip olmayanlarla iştigal ettiğimin havasını yansıtırken çevreye.

 

Muzdarip olduklarım değil aslında bir de insanların lakayt kimlikleri ile peşine düştükleri yine birbirlerinin özeli.

 

Kayda değer zamanlardan geçiyoruz ve nefsimizi terbiye etmemiz gerekirken… geçiniz, efendim geçiniz.

 

Tek ilgi alanım kendim iken ve buyur ettiğim bilginin hacmine de hazinesine de vakıf iken ve eklentili bilgilerle ruhumu da beynimi de ihya ederken…

 

Ve feyiz aldıklarım: müsaade edin de ruhumu besleyeyim ve Allah sevgim daha da katlansın zaten aksi asla mümkün değil.

 

Ben sevdikçe insanları boğazımda kalıyor sevincim de insanlık süngüsü ile üstüme gelenler sayesinde sonunda kendimden epey bir soğudum.

 

Kendimle ilgili ne çok şey öğreniyorum sağdan soldan: vay, ben neymişim!

 

Sanırsınız ki; halk meclisinde oylama yapılıyor ve ben… geçiniz. Kalemi yormaya değmez.

 

Kalem dedim de…

 

Ruhum hayatla sürtüşürken beni tek ihya eden yazmakla iştigal ettiğim süreçte yine kendimi bilfiil sorguladığım üstelik okuduğum kaynaklarda ben bir arpa boyu yol aldığıma yeni yeni kani iken lakin bilginin de ilhamın da dozajı sayesinde iyi kötü hamle yapıyorum, hayat denen paravanda ben en kısa sürede en hızlı koşan kimyam ile kuralları ihlal ederken lakin kurallar sadece hakkaniyet ve evrenin dâhilinde olması gerekenlere uymam gerekirken: asla balon söylemler değil ya da teyit etmem gibi bir zorunluluk yok iken yine halk meclisi kontör yüklerken bilinmeze ve teyit mekanizmasında sadece Yaradan iken onay vermesi gereken.

 

Bana iyi gelen ne ise ve de kim…

 

Sevip de onay mı alacağım?

 

Yazmakla yürüdüğüm yollar da aşınmıyor madem.

 

Yoksa tebeşirin izini sürüp kendimi yeniden ilkokula mı postalayacağım?

 

Mümkündür, efendim hem de ne mümkün.

 

Diplomalarım sıra sıra dizili iken ve aklımdaki kurşun askerler aralıksız nokta atışı yaparken ve yaşım kaç olursa olsun ve işte öğrenci kimliğimle dolduruşuna geldiğim her bilgi kırıntısı.

 

Maruzatım bilmek değil daha çok öğrenip daha fazlasını üretmek üstelik buna muktedir yapınızla bırakınız da evrenden alacaklı olayım.

 

Hanemde yaşanan ise sadece beni ve ailemi ilgilendirir.

 

Zaten konunun sapması durumunda ben o standart sapmayı hemen istatiksel düzlemde hesaplayıp konuyu elbette makul seviyede ve anlaşılır düzeyde sonlandıracağım lakin şimdilik zira her yeni gün yeni sebeplerim var yazmak adına üstüne üstük bedenime, zihnime ve ruhuma iyi gelen bir tür adrenalin yine nasiplendiğim bunca duyguyu da susturamazken.

 

Susmam gerektiğini söyleyenler… konuşma hakkımı kimse elimden alamaz ki üstüne üstük bana bahşedilen bu hayatı kimse de kurcalayamaz ama kader kurgularken her mizanseni ben sadece boyun eğerim ve şükrederim ve tüm gayretimle dirayetimi de sonlandırmadan çabalarım elbet içimdeki hidayet olgusunu da asla heba etmeden ve daha da iyi bir insan olmaya dair güncellerken benliğimi ve sonlandırırken nefsimin isteklerini ki şaibeli olan sadece güncellenmemiş fıtrattır yine hatalarını sonlandırmadan evrene fazlalık babında insanlara eziyet eden.

 

Belki de bu zulüm beni bu denli güçlü kılan ve onca patavatsız söylem yine kişiliğimi rencide etmeye yönelik üstelik ayan beyan bunun çabasında kim ise benim sadece Allah’a havale ettiğim.

 

O zaman…

 

Yeniden başlıyorum hayata.

 

Yeniden açıyorum gözlerimi ve sonlandırıyorum hayaletlerin fısıltısını ve tüm gıybeti ile cehenneme uğurluyorum hangi münafık olduğu da değil önem arz eden bilakis İlahi Adaletin tecelli edeceği vakti sabırla beklerken…

 

 

Kadir Geceniz mübarek olsun, efendim.

 

 

 


( Maruzatım Rabbim Yaşa Ve Yaz Dedi. başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.