ASİL URFALI

Oturmuş eyvana, sazı elinde
Yüksek tondan çıkar, hoyrat dilinde
Hayatın çilesi, var ahvalinde
Hüznün bam teline, vurur Urfalı!..

Mazide kalanlar aklına düşmüş
Efkar basmış, hayaline üşüşmüş
Bir tecrübe, yüz bin defa düşüşmüş
Geçmişi düşünür, durur Urfalı!..

Gönlünden geçenler, gelseler dile
Kim onu dinleye, göz yaşın sile
Dertlerle boğuşur, hep çeker çile
Günden güne erir, kurur Urfalı!..

Perişan halini, edemez beyan
Etse de dayanmaz, derdini duyan
Onun vaziyeti, Allah'a ayan
Hak yolunda aşkla, yürür Urfalı!..

Halden hale tebdil eder, savrulur
Kendi yağında hep kendi kavrulur
Dertleriyle harman olup yoğrulur
Kimseye bildirmez, çürür Urfalı!..

Söylemez ki asla; içine atar
Derdiyle uyanıp derdiyle yatar
Gerekirse ta en, derine batar
Sesini çıkarmaz, mağrur Urfalı!..

Canını alsalar, çizgiden şaşmaz
Olmayacak işin, peşinden koşmaz
Haddini bilir hep, bendini aşmaz
Asil duruşunu, korur Urfalı!..

Urfa'dır evliya, enbiya şehri
Tükenmez hazine, bitmez değeri
Hamdi'yle birlikte, ezelden beri
Onlar ile duyar, gurur Urfalı!..
İzlerinden gider, mesrur Urfalı!..

Mustafa Gül (Hamdi)
(17.06.2018)







( Asil Urfalı başlıklı yazı Hamdi tarafından 17.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.