Hangi taraftan eseceği belli olmayan rüzgârın eseceği bir hafta sonu bekliyor bizi… Pazar günü yapacağımız tercih, ülkemizin hangi yola gideceğini belirleyecek! Vatanını seven, bu ülkeden başka gideceğim ve yaşayacak yerim yok diyen için, sonuç gerçekten önemlidir.

 

Kararsız oylar çok… Özellikle geçmişiyle bağ kuramayan, hazıra alışmış, her şeyi eline hazır verilerek büyütülmüş nesil için… Hangisine versem ne değişecek ki diyorlar. Diğer yandan bazı siyasilerin alışılagelmiş mitinglerinde güç gösterisi yaparak vaatlerinde hayal kokan çığırtkanlıkları mide bulandırır hale geldi.  Özellikle aslı astarı ispatlanmamış, kişilik haklarına saldırı bizim yaşlardaki nesil için inandırıcı gelmiyor artık.

 

Kişiler değişir ama çıkar grupları, makam kapma, ihale elde etme emelleri… Kısacası aday ve yakınlarında zengin olma hayalleri doludur ve maalesef ülkeyi düşünmek yerine cebin ağırlığını artırmak üzerine kurgulardır çoğu! Düşünsenize, adam akşama kadar kiraladığı arabayla para harcıyor. Bunu da malını satarak, belki borç alarak ya da banka faiziyle karşılıyor.  Bunu neden yapıyor? İşte buna cevabı düşünmek baş ağrıtıyor, mide bulandırıyor!

 

Oyumu vermek istiyorum. Verdiğim parti iktidar olursa, çıkar gruplarının haksızca elde ettiği menfaatleri ile bazılarının zalim olduklarını göreceğim. Verdiğim oy ile bu zalimlerin yanında mı olurum şimdi? Kişilik olarak haksızlığa tahammül edemiyorum. Adayları da ayrıca ben seçmiyorum. Bu kısır düşüncede açmazları yaşıyorum. Oy veren sadece beğendiği lideri için oy veriyor. Lider de adayları kendi tercihleri ile ne kadar seçtiği ve tanıdığı açmazlardan diğeri… Adam partiye büyükçe bağış yapsa, aday olabiliyor. Bu adamın parası esas alınıyor, kişiliği veya ne yapıp yapmayacağına değil.  Bende bu adam seçilsin diye o partiye oy vermek zorundayım, liderden dolayı… Bu adam zalim olsa, yakınlarına makam verse, o makamı alanlar, liyakat sahibi olmasalar, iş üretmeseler, birde gereksiz gezilerle, kalıbına uydurduğu zırt pırt yurt dışına gitmelerle, makam aracını özel işlerinde kullandırmakla, evi varken lojmanda oturmakla… Yaptıkları ve ispatlanamaz gelirlerine oy vermiş olacağım! Lider, atanan hangi kişiyi tanısın veya ne yaptığını kontrol etsin ki… Kısacası kafam karışık, oy verdiğimden dolayı oy verdiğim iktidarın yönetime seçeceği her kişinin yaptığı haksızlıkta ve yanlışta bir parmağım olacak. Bunun vebalini öbür dünyada nasıl vereceğim diye kara kara düşünüyorum. Oy vermesem bu seferde, daha fenaları başımıza gelir, daha da büyük haksızlıklar yaparsa, onun da vebali de var sonuçta…

 

Bu seçim bana cehennemde yanmak gibi geliyor dünyada… En doğrusu, kötünün en iyisine vermek diyorum oyumu. En az vebali olanı tercih etmek… Ve dua ediyorum, “Allah’ım hayırlı ve doğru işleri yapanların yönettiği, liyakate önem veren liderin olduğu ve en önemlisi kalbinde Allah korkusuyla yaptıklarının öldükten sonra hesabını vereceğinin korkusuyla kararlara imza atan kişilerin yönetici seçilmesini bize nasip et…” Âmin…

 

Sen şahit ol Yarabbi, ben yalnız sana ibadet eder ve yalnızca senden yardım dilerim. Oy vermekten dolayı, mahşer günü beni sorguya çekme. Çünkü böyle bir dünyada yaşıyorum ve böylesi düzeni düzeltmek için elimden gelen de bir şey yok..!

 

Yoksa var mı acaba?

 

Saffet Kuramaz

( Oy Tercihimden Dolayı Mahşerde Beni Sorguya Çekme Allah’ım başlıklı yazı safdeha tarafından 23.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.