Benci ya da bencil var oluş, "en az dış dünya ilkesi" içindeki bir "yalıtımla" belirim verdi. Bu belirim içine aldığının tasavvur edilemez kadar daha çok kısmını dışta bırakmıştı. En az dış dünya ilişkisi dıştaki enerji çevrimli bilinci kendisi kadar bir kısıtlılık içinde kendisiyle birlikte içe almıştı.
Açıkçası çok olanla, az olanın; büyük ile küçüğün etkileşmesiydi (etki etkileşmesiydi). Karmaşık olanın basit olanla belirmesiydi (hüccetiydi-tecellisiydi). Yalıtımlı olan bencil inşa, dış dünyaya doğru yalıtımla olduğu kadar da dış dünyanın bir parça aitliğiydi. Yani yalıtıma ben dış dünyadan bir kopuş ve dış dünyaya bir aitlikti.
Bunların her biri bir karşılıklı çekme, çekilme etkileri içinde olmanın etkileşimleriydi. Bunlardan her biri etkilediğinden etkilenmeydiler. Ve etkilendiklerine de kendi üzerlerine de bir etkiydiler (etki yapmaydılar).
Kısaca insan etkilendi. Etkilendiğini etkiledi. Etkilediğinden yeniden etkilendi. Tabii ki bunlar kesikli sürekli, tekrarlı çevrimlerle olmakla bu macera bitmemiştir ve bitmez de. Çelişmeli olan; diyalektikti olan etkileme-etkilenme ve tekrar etkileme süreçleri; böyle başlayacaktı.
En az dış dünya yalıtmasıyla, kendisini bilen ben olan yalıtıma; ya daha çok dünyayı dışta bırakmakla oluşan yalıtım, dışta bırakılan kısmın dayanılmaz bir boşluk duygusunu duyuyordu. İşte bu boşluğu duymanın duygusu, bencil benin eksiğiyle kişinin kendisine duyuş oluyordu. Bilinç oluyordu. Bilinç olmakla öznenin kendisini tümle yene yönelmesini bilen bendi. Özne dıştaki etkilenmeye ve tümleyen çağrılı duyuşa bakıp; "ben kimim? diyordu. Ve 'ben neye; nereye aitim?" demenin duygusunu taşırıyordu.
Totem, İlah Ve El; aitlik, mensubiyet, uyrukluk vs.nin üzerinde yalıtımlı kişinin kendi tanınması olmaktadır. Bu her üç mana da sınırlı bir alana bir merkez olmaydı. İlk merkez durumlar Bir çokturlar. Sosyal aitlik te totem eksenli bir merkezdir.
Kişi, dış dünya içinde kendi içine doğru selekte ettiği ile ve yine seleksiyon nedenle kişinin çevresinde kalan dış dünyanın girişmesi kişi de grotesk ilikti bir manayı oluşuyordu. Groteskilik dışta kalan dünyanın iç dünya ile girişmesinden doğan bağıntı yansımalardı. Bütün çarpıtma ve yamultmalar buradaydı. Dış dünya sizin selekte iç algılarınıza göre çarpıtılıp yamultuluyordu.
Totemi mananın bu çevrime merkez olması kadar totemi alan groteski etki ile ortam yamultması yapmanın da merkeziydi. İnşa giderek yalın olandan karmaşık olana doğru evirilecekti. Ne yalın olandan (grotesk ilikten) ne de karmaşık olan totemcilikten ve ne de yeni evirilmelere doğru olmaktan hiç kurtulamayacaktı.
Kısaca totem, İlah ve El sahiplik mana anlayışlı olmanın bir yere, bir duruma aitliğini kendisine; anlama ve eylem etmenin mana bilincidir. Groteski ilik kendi üzerine kendi yansımasını vermekle kapsadığı sosyal alanın içine yansır. Bu nedenle sosyal alan totem merkezle kişiye sabit bir aitlik bilinci olur. Totem bu oluşmanın bilinci olmakla da bir mana anlamasıdır.
Groteski alanın (dıştaki belirlenimle neyin ne olacağının) içte kendi üzerine kendi etkisi de bencil benin "bu groteski yansımalardan hareketle içteki çevrim ettiğinden daha çoğunu da baskılar olmasıdır". Groteski ligin baskılanır olması yanında dıştaki belirlenimce olanın bilgisini taşıma datası içinde groteski ilik bu dıştaki büyüleyici enerji dönüşmelerinde yansıyan gölge fantezilerinden belirimle de bir etkidirler.
Ancak içimize yansıyanla groteski oluş "bu aitlik arayışını" kişileri sosyal süreçli adreslerin çevrili olması gibi tam bir çevrimle bilinir yapıp kişiye yol haritası olamaz. Çünkü groteski oluş ilk adımda sosyal oluşun bilincinden ve sosyal oluşun groteski yansımasından yoksundur. Yani Groteskilik çevrim bilgisine sahiptir ama çevrim bilgisi içinde sosyal alanlı bir çevrimin bilgisini yoktur. Önce olan kendisinden sonra olanı bilmez.
Oysa totem, ilah ve El mana anlayışı groteski ve zorunlu fanteziler üzerinde önce sosyal oluş içinde; sonra da sosyo toplum sal adresli üreten ilişki içinde yol haritası olmanın aitlik bilincini ortaya koymayı, çevrime eden somutluklardır. Ama bu manandı alanın içini dolduran; üretim alanı üzerinde üşüşen rızk gibi, kader gibi teslimiyet gibi, tevekkül gibi her düşünce, duygu, bilgi ve uygulamalar da hem zorunlu değildi hem de somut değildirler.
Grotesk ilik, totem ilik, ilahilik ve El anlayışı başka başka enerji düzenli ilişki alanında olma aitliğinizi aramanın bencilik bilincidirler. Groteski oluş kişi benci bir "bencil oluşun aitlik bilincidir". Groteski ilik; bencil oluş bilincinin dıştaki karşıtıyla diyalektikti olamadığı dönemlerde; yani totem ve ilahi sürecin olmadığı dönemler öncesinde baskın olarak vardı. Groteskilik kişinin neye ve nereye ait olduğunu sorgulamanın; 'sorgulayan bir aitlik ya da sorgulayan sahiplik alan bilincidirler'.
Totemi manalı, İlah’ı manalı ve El manalı aitlik bilinçleriniz de birbirinden çok farklıydılar. Yani her üç sahiplik hafıza bilinciniz de zorunlu "groteski alanın" içini farklı sahiplik ilişkili biçimlerle doldururlar. Her bir bilinçlenmeyle grotesk ilik ya bilgiye veya uygulamalı eyleme dönüşürler. Ya da uygulama ya dönüşen kadarla firariler üreten alan bilgisi içinde baskılanırlar.
Grotesk ilikler iç ve dış eleğin, haz ve elem duygulu seçme ayıklama duvarını aşan seleksiyonlarla içe girdiği gibi bencil benin kendi içinde olan "parçalı işlev öğeler sentezi içinde (organeller sentezi içinde) parçalı bağıntıyla da oluşurlar. Bu oluşma toplamı kişide, dışa akan bir enerji sağlamanın güdüleme eylemini oluşur. Bu güdü tümlenmeyi imleyen + - kaygı dolu stres dolu, sağlamaya yönelimle elektrikti yükler gibi 'yüklerden' yüklerin çekme itmesinden yansımalardı.
Totemi aitlik olmanın mana oluşması; olumlu (+) ya da olumsuz (-) yüklerden oluşan uzun groteski yaşamlı tarihten sonra; sosyal bağıntı üzerinde ilk kez bencil beni dizginleyen bir oluşmaydı. Dış doğada enerji sağlayıcı yeme, içime gibi sağlanışlarıyla ve güvende olma tedirgin olma gibi müspet ve menfi kaygıların, karşılanmasını; kolektif bilinçle çevirme eder.
Kolektif bilinç groteski ilik içinde olmayandır. Bu adım kolektif bir sosyal aitlik üzerinde tümleşme ortaya koyma adımıdır. Totem kimi groteski lige karşı koymakla bu türden bir senkron ve yol haritası ortaya koyar olan "sosyal aitliğin", "kolektif oluşun bilinciydi. Yine kişideki groteski ilikle "bencil oluşa" karşı "özgecil oluşun" "mana bilincini" oluşan sahipti (aitlik) bilincidir.
İlahi mana; üreten bir kolektif benci, özgecil bilinçti. İlahi aitliğin mana bilinci "üreten milada aitliğin bilinciydi". İlahi manalı aitliğin bilinci zorunlu bir totemi kolektif sosyal hafızayla; zorunlu bir kolektif üretimler içindeki totem grupların ilahlar ittifakı üzerindeki sentezle "insan olmanın bilinciydi".
Totemi ve groteski kolektif etniklerle sentezli "insanlığın ait olma" bilinciydi. Yine ilahi aitlik olan mana; İlk oluşan sosyo toplumlarla, üretim hareketi içinde "kolektif üretme gücüne ait olmanın hafıza bilinciydi". Kolektif üretim ekseninde "kolektif güçle kolektif yetenek havuzunu oluşmanın aitlik ve çevrim" bilinciydi.
Kolektif sahipliğin tüm malını, mülkünü kişi sahiplerin irade gücü yaptı. Kişiyi de kişi sahiplerin (muktedirlerin) aitliğine kul-köle yaptı. Artık kişi ben neyim? Ben neye aitim? Ben nereden geliyorum gibi sorgulamasını kulluk, kölelik aitliği üzerinde yapmakla tarihi hafızaya, topluma ve kendisine yabancılaşmıştı.
Eskiden üreten ilişkiler üzerinde yapılan ahit; şimdi El'e iman eden ahdi kapsamında El'in taksim yapması üzerinde bir aitlik bilinci olmakla kişi "ben kulum" diyordu. El manalı aitlik El'in tam yetki içinde belirlenmesi içinde El iradesine teslim oluş ahit üzerinde aitliği "mülk sahibine bağlayan bir iman bilinciydi! Yetenek, tarihsellik, kolektif oluş, üretim bilinci tümden ortadan kalkmıştı. Bunların hepsi El'in dilemesi olmuştu! El manalı aitlik bilinci; süreci biat içinde kişi sahiplerin sömürmesine göre çevrime etmenin yol haritasıydı.
Bu korkunçluk, ürkünçlük ve rızk vermenin saikliğiyle
bin kişinin kolektifçe üretip ortaya koyduğu "bin paydan", dokuz
yüzünü kendisine almanın; yüz payı da dokuz yüz doksan dokuz kişiye pay etmenin
bilinciydi. Yine kaderleri ben yaratım deme bilinciydi. Rızkları veren mülk
sahibine biat etmenin bilinciydi. Köleci iman aitliği içindeki adaletle sömürülmenin
köle aitlik bilinciydi