Çocukluğum… Köyüm! Her çocuk ne kadar özgürdü. Kimse çocuğun başına bir şey gelir diye kaygı duymazdı. Sanki kurtarılmış bölge gibi, dağdan, şehirden uzakta, cezbedecek de bir özelliği yoktu. Kendi yağında kavrulan, bundan şikayeti olmayan bir yerdi işte…


Sene 1960lı yıllardı! Çocuklar özgürdü. Doğayla bütünleşerek, çeşitli oyunlarla rekabet halinde geçerdi anlar! Ne Avrupalısı vardı, ne de şehirlisi- hani özlem duyup da köyüne gelen. Yalnızca erkekleri para kazanmak için gurbete gider, “Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun!” diye halı başında kirmenlerle ipleri döverdi…


Sene 2020li yıllar artık. O köyüm ve o köy gibiler şehir oldular. İçlerine yabancı girdi. Ulaşım kolaylaştı. İnternet veya telefon gibi imkanlarla her mesafe anında yakınlaşıyor. Her ne kadar özlem olsa da, Kırkikindi yağmurları gibi toprağı yumuşatıyor ve ona umut veriyor. 


Ancak, bu imkanlar artarken, kötülüğünde, yanlış işlere gitmenin de önü açılmış durumda. Her kişinin kendine has hukuku, arkasından akıl almaz intikamları ve olayları hayatımıza acıları getiriyor. Hele ki, son günlerde dilden düşmeyen, Eylül Yağlıkara kızımızın başına gelenler vicdan sahibi herkesi derinden etkiledi. Güçlünün Suriye’ye bomba yağdırdığı gibi, yaşama şansı vermeyen zalimin en küçük parçasının örneğini yanı başımızda izledik günlerce… Sebebi ne olursa olsun, bu intikam şekli kabul edilemez! Bu örneklerin artması da tahammül edilemez. Devlet neden buna mani olacak kanunları çıkartmakta geç kalır ki… 


Dolmuşuna binmiş kız çocuğunu taciz ettikten sonra öldüren, hangi hastalığa sahipse evine gelmiş sözde aşık olduğu kızı binlerce parçaya bölerek paramparça eden, çocuk yaşlarda ki çocukları taciz ederek, hayal bile edilemez sonları senaryolamak… 


Her ne kadar bunları yazarken ellerim titrese de, nefesim alıp verirken boğulacak gibi olsam da, kızgınlığımın o ana ait olan kısmında, geleceğimde bu gibi olayları unutacağımı da biliyorum. Ben bunları unuturken, o zalimler unutmuyor, sinsi bir aslan gibi avını gözüne kestirmiş  bekliyor. O aslan biliyor ki, başına hiç bir şey gelmeyecek, o zindanlarda yaşayacak, on sene yirmi sene sonra kimsenin ne yaptığını bilmediği bir yerde unutulmuş olarak yeniden yaşayacak, maalesef! İşte devlet, bu umudu kökünden yerle bir edecek yasalar çıkarmalıdır. Bu işi düşünen kişinin hakkıyla ceza alacağını ve kısasa kısas idam edileceğini bilmelidir. Ne yaparsam bana kar kalır diyenin umudunu kırmalıdır. 


Köyler şehir oldu ama o köy çocukları gibi oynasın yine çocuklar. Geleceğimizin yavruları olsunlar, içlerinde safi değerleri ve kaybedilmeyecek geleneklerimizle, kardeşliğimizle. Bir zamanlar, çadırın içinde aile fertlerin hepsinin yaşadığı ve paylaşımın çok güzel olduğu değerleri yeniden tesis edelim. Çocuklarımız paylaşımı öğrensin, sorunlarını gizlemesin, özgürce ve korkusuzca paylaşsın, hoşgörü ile büyüsün ki… Büyüdüklerinde suç işlemesinler! Böyle düşününce o zalimleri biz farkında olmadan büyüttük diyorum. Kim bilir hangi ötekileştirme içinde yaşadı ve içindeki canavarla büyüdü. Ama iş işten geçmiş de değil, yine elimizde şekerle sokakta oynayan çocuklara merhaba diyelim. Onlarla kısaca olsa bile oynayalım. iltifat edelim. Sevgi gösterelim.    


Çocukları zengin ve refah dolu bir yaşama sınavlar zincirinde özendirmek yerine; sevgiyi ve aşkı öğretelim, paylaşmanın güzelliğini anlatalım. Yersiniz, içersiniz ama gerçek bir insan olmaktır en güzel doyum diyelim. Çocuklar iyi yetişirse, toplum da bozulmaz. Zalimlerde yaşamaz. 


Ölen bu yavrumuza Allah’tan rahmet diliyorum. Çok üzgünüm, çok!


Saffet Kuramaz

( Çocuklar Özgürce Oynasın Ki, Geleceklerinde Zalim Olmasınlar başlıklı yazı safdeha tarafından 2.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.