Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 7.07.2018
Okunma Sayısı : 1435
Yorum Sayısı : 0

ŞERİAT İSTEMİYORUZ DİYEREK ŞERİATE KÜFREDENLER MÜSLÜMAN OLDUKLARINI ZANNETMESİNLER…

45/CÂSİYE-18: Summe cealnâke alâ şerîatin minel emri fettebi’ hâ ve lâ tettebi’ ehvâellezîne lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Sonra seni, emirde (Allah'ın emrinde) şeriat üzere kıldık. Öyleyse ona (o şeriate) tâbî ol! Ve bilmeyenlerin hevalarına uyma!

22/HACC-67: Li kulli ummetin cealnâ menseken hum nâsikûhu fe lâ yunâziunneke fîl emri ved’u ilâ rabbik(rabbike), inneke le alâ huden mustekîm(mustekîmin).

Ve Biz, bütün ümmetler için mensek (tek bir şeriat) tayin ettik. Onlar, onunla (o şeriatle) amel ederler (etsinler). Öyleyse emrim konusunda seninle niza etmesinler (çekişmesinler). Sen, Rabbine davet et. Muhakkak ki sen, mutlaka mustakîm (Allah'a doğru istikametlenmiş) olan hidayet üzeresin.

Hidayet âyetlerinin en önemlilerinden birisi bu âyettir. Allahütealâ burada ezelî ve ebedî şeyin hidayet olduğunu söylüyor.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) 14 asır önce Nebî-Resul olan bir hidayetçiydi, hidayete erdiren'di, Devrin İmamı'ydı. Ve bütün insanları hidayete davet etti:

Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve bütün sahâbe, Allah'a çağırıyorlardı.

Peygamber Efendimiz (S.A.V), Rabbine davet etmek emrini almıştır. O, Allah'a istikametlenmiş (Allah'a ruhu ulaştıracak) olan bir hidayet üzeredir.

5/MÂİDE-48: Ve enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı musaddıkan limâ beyne yedeyhi minel kitâbi ve muheyminen aleyhi fahkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakkı) li kullin cealnâ minkum şir’aten ve minhâcâ(minhâcen) ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhıdeten ve lâkin li yebluvekum fî mâ âtâkum festebikûl hayrât(hayrâti) ilâllâhi merciukum cemîan fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).

Ve (Ey Muhammed) sana ellerindeki kitapları tasdik edici (doğrulayıcı) ve onu koruyucu olarak bu Kitab'ı hakk ile indirdik. Artık onların aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve sana Hakk'tan gelenden ayrılıp da onların hevâlarına uyma. Sizden hepiniz için (tek) bir şeriat, ve açık bir yol belirlemiştik. Ve Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Ancak bu sizi, verdikleri ile denemek içindir. O halde hayırlarda yarışın! Sizin hepinizin dönüşü Allah'adır. O zaman hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri, size haber verecek.

Allahütealâ nasıl bütün peygamberlere aynı hedef emirleri vermişse, bu hedefleri gerçekleştirmek için gerekli vasıta emirlerin de ayni olduğunu görüyoruz. Kur'an’ı Kerim'deki kısas emrini Allahütealâ bütün din mensuplarına vermiştir. Âyette Yahudilerden bahsediyor. Allahütealâ ve Hz. Musa'ya, kısas emrini Yahudiler arasında tatbik etmesini emrediyor. Çünkü kısas emrini üzerlerine farz kılmıştır. Allahütealâ âyette: "Kim bunu bağışlar da (kısas hakkından vazgeçerse) o kendisi için (günahlarına) kefaret olur.' buyuruyor.

Ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)'in bu uygulaması açısından, diyor ki: "Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse, onlar zalimlerdir.' Bundan evvelki âyet-i kerimede aynı kişilerin kâfirler olduğunu söylüyordu. Burada da yaptıkları adaletsiz davranışlarla hem kendilerine hem de başkalarına zulmeden zalimler olduğunu anlıyoruz. Kişi başkasını haksız yere öldürürse hem öldürme sebebiyle ona zulmetmiş hem de Allahütealâ'nın haram kıldığı bu davranışı sebebiyle kendi nefsine de zulmetmiştir.

 

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( Şeriat İstemiyoruz Diyerek Şeriate Küfredenler Müslüman Olduklarını Zannetmesinl başlıklı yazı mihrimah tarafından 7.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.