Koşuyordu atlar, dört nala koşuyordu
Heybemdeki çikolatalar üşüyordu
Baktım babam titriyordu paltosunun içinde
Kirpiklerime tel tel, tel kadayıflar düşüyordu
Anladım önüm düşman, ardım düşman
Düşmanlarıma baktım hepsi benden şişman
Saksıda nazenin çiçekler boyunu bükmüş
Ben sobanın başında pişman mı pişman.
Bir dergahın kapısında kırıverseydim boyumu
Al yanaklı o yarime olur muydu hiç doyumu
Gurbet o kadar acı ki onu ancak bilen bilebilir
Gelecek seçimlerde kime versem ki oyumu
Bir sen, bir ben bir de bir Pakize vardı
Sen beni kovalardın, Pakize'yi eşekler kovalardı
Ak tolgalı beylerbeyi ''ücuuum beaa'' dediği anda
Bizanslılar '' Hücum lan hücuum'' der ellerini ovalardı.
Gördüm ki makaram sarı bağlıyordu
İlham paçalarımdan aşağı süzülüyor, çağlıyordu
Bir kuytuda resmen ırzına geçiliyordu şiirin
Zavallı şiir hıçkırarak ağlıyordu.
Sami der ki Eros yine eline almıştı yayı
Bir yanında Kocaoğlan, öte yanda küçük ayı
Çoştu yazdı,yazdı çoştu; yandı kisra, uçtu mısra
Bir şiirin daha böyle alnına koyduk noktayı
---------------------------------------------
Lütfen şiire kıymayın efendiler, hanımefendiler !
(
Şiirin Alnına Koymak başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
10.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.