Not: Soma'da vefat eden henüz 22 yaşındaki bir maden işcisinin hayat hikayesinden ve aşkına kavuşamadan göçük altında ölmesinden ilham alınarak yazılmıştır, ruhları şad olsun...

               I
vakitlerden mayıs akşamıdır
yine sen o bilindik rüzgarınla
yüreğime doğru eserken
canlandı zihnimde anılar
ellerin geldi aklıma
o küçük avuç ayanın masumiyeti
canlanırken gözümde
ellerini tuttuğumda o yakıcı sıcaklık
göğsüme taş oturdu bak yine
gözlerin sen ey çingene kızı
o kara çalımlı gözlerini
indirme yüreğimden
sensizlik bir deli zindan, 
sensizlik bir kör kuyu
bir çukurdur artık
kokun duvarları döverken ben
yaşlı gözlerimle bir duvara dayanmış
ayrılığın elemini çekmekteyim
gözlerin sen ey çingene kızı
o kara çalımlı gözlerini
indirme yüreğimden
sensizlik bir mavi tülbent
sensizlik boğum boğum
dövüyor kıyıyı azgın dalgalar
ben senin kasırganda 
savrulmuş meçhul yolcu
zaman ve mekan yitirirken önemini
zihnim bir başka hülyaya meftun şimdi
gözlerin sen ey çingene kızı
o kara çalımlı gözlerini
indirme yüreğimden
ben ki kömür karası yüzümle
bir maden işcisi
ateş böcekleri gibi kafamızda yaktık bütün ampulleri
yok bedenimizde yüz karası, yalnız kömür karası
böyle kazanılır ekmek parası
şimdi sen ey çingene kızı
avuçladığım bütün o kara kömürlerde ben
gözlerini görmekteyim
buralar ölüm kokuyor çingene kızı
ben ise kaygısız düşlerle girmekteyim
en dip kara kuyulara gözlerine doğru
sen yine de affet beni
sen yine de unutma seni sevdiğimi
gözlerin sen ey çingene kızı
o kara çalımlı gözlerini
indirme yüreğimden
sensizlik bir deli zindan, 
sensizlik bir kör kuyu
bir çukurdur artık...

          II
şimdi göçük altında 
yerin yedi kat dibinde
bir mahzendeyim
bütün ışıklar kapalı
kapalı kapılar ardına kadar
bir damla ışık yok sevdiğim 
bir damla su yok, beklemekteyim
ölümü sessizce içime çekmekteyim
insan ölümün alnında kaç cirit atar?
ağzımda dolu dolu kömür içmekteyim
unuttum dünyanın karalığını
unuttum zamanı mekanı
unuttum yevmiyeyi,aşı,malı mülkü
lakin unutmadım seni
şimdi sen ey çingene kızı
sen yine de affet beni 
sen yine de unutma, seni sevdiğimi
ben ki yalan dünyanın bedbaht yolcusu
gidiyorum öte aleme sessizce
demek böyle gelecekmiş ecel
demek böyle ölünürmüş
gafil kafamda bir tokmaktır ölüm, 
güm güm güm...
beni bir gazete sayfasının bir köşesinde
küçük bir köşede 
meçhul isimler arasında okursun 
kömür karası cesedimi alırsın ellerinin arasına
sen tanırsın beni sen bilirsin seni sevdiğimi
kömür karası yüzümü silersin usulca
sonra taşısın beni dört inanmış adam
musalla başında kılarsınız namazımı
sonra gömersiniz usulca
üzerime sular dökersiniz 
ardımdan okuyun bol bol fatiha
ben ki bir gazete küpüründe 
baş harfleri yazan küçük yolcu
siz yine de unutmayın beni
hatırlanmaya değer olmasam da
hatırlarsınız belki...

gözlerin sen ey çingene kızı
o kara çalımlı gözlerini
indirme yüreğimden
sensizlik bir deli zindan, 
sensizlik bir kör kuyu
bir çukurdur artık...












( Sen Ey Çingene Kızı 1-2 başlıklı yazı !!! tarafından 19.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.