Ey diyarbekir, Diyarbekir!

Sen, özene bezene,yazıp çok dertli içten söylediğim türkülerimsin

Sen, zebercetten, yakuttan daha kıymetli paha biçilemeyen servetimsin

Sen yazılıp anlatılmayacak kadar güzel şirin ve en mutlu anılarımsın

Ve sen bir anlık firakında, visalin için, her yatağıma uzandığımda, için için ağlamalarımsın.

 

Ey diyarbekir, Diyarbekir!

Sen, sana sevdalı gönlümün, yazılmamış defteri, ve okundukça okunan kitabısın.

Sen, benim ben diyenlerin meclisinde, ana teması sen olan, en manidar hitabısın.

Sen olmazsan, ben ve benim gibilerin, hayatlarının hiçbir anlamı olmaz,

Ve sen bu fani dünyada, beni cehennem narlarından azad eden, sevaplarımsın.

 

Ey Diyarbekir, Diyarbekir!

Sen, şanı yüce Allah’ın rızasını kazanmışların, fikri güzel, gönül güzelliğisin,

Sen, seni canı gönülden sevenlerin, rahmani birlikteliğisin,

Sen karanlıkları aydınlığa döndüren ve İnsanlara kılavuzluk edenlerimsin,

Ve,sen nesilden nesile, asırlarca anlatılan, dillerden düşmeyen, en veciz uslarımsın.



Ey diyarbekir, Diyarbekir!

Seni yazmak, asla ve asla kolay değil, çünkü sen, yazılmakla anlatılamazsın.

Sen, sana karşı, saygıda kusur edenleri, ahde vefasızları, kucaklamaz, bağrına basmazsın.

Sen, kim senin havanı teneffüs etmiş, suyunu içmişse, ister istemez meftun olur sana,

Ve sen harikuladenin de fevkinde yedi düvelin hiç birinde bulunmazsın.

 

Ey diyarbekir, Diyarbekir!

Sende doğmak, sende yaşamak, sende ölmek, en büyük arzu ve hevesimdir.

Sen bu emanet canım bu tende durdukça, rahat alıp verdiğim nefesimsin.

Sen gerektiği gibi, işin kolayına kaçılmadan sevilmelisin

Ve sen yaşadığım yılların özeti, ve beni ayakta tutan en neşeli  keyif ve zevkimsin.

 

Ey diyarbekir, Diyarbekir!

Sen anlatıldığında, bülbül misali şakıyan diller, sanki lal olur.

Senin kadri kıymetini bilmeyenler, er veya geç Allah’ından bulur.

Bereketli topraklarının nimetlerine şükretmeyenler ise, 

Kuduz köpekler gibi, salyalar akar ağzından, sokaklarda ha bire ulur.

 

Ey Diyarbekir Diyarbekir!

Sana olan sevgi ve muhabbetimi, her yerde aşk ve şevkle ederim ikrar.

Bir daha gelirsem dünyaya, sende yaşamak isterim tekrar ve tekrar.

Kim gerektiği gibi, kadri kıymetini bilmiyor, bilmek de istemiyorsa,

İki yakası bir araya gelmesin, yaşadıkça bu fani dünya olsun ona dar.

 

Ey Diyarbekir Diyarbekir!

Seni, Fiskaya’dan temaşa ederken, yorgunluk kalmaz bedenimde.

Sana, meftun olmak, sensiz asla ve asla yaşayamamak var genimde.

Dervişlerin, veli zatların, ariflerin, meclisinde oturursam şayet,

Hakkında söylenecek, çok manidar ve çok güzel sözlerim var benimde.

 

Ey Diyarbekir Diyarbekir!

Sen yeşilin her tonuna sahip, hevsel bahçelerinde geçen, çocukluk ve gençlik yıllarımsın

Sen senden ayrı yaşadığımda, yorulup bal yapmayan gönül kovanımdaki arılarımsın

Sen, sende aşk ve şevkle şakıyan, gül sevdalısı rengârenk bülbüllerimsin

Ve sen, seni mutlu edebilmek için, mahirce çok kolay taşıdığım omzumdaki sevda barlarımsın

27/Temmuz/2018

( Ey Diyarbekir Diyarbekir 6 başlıklı yazı sadeceo tarafından 27.07.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.