önümüzde
deniz arkamızda ateş
açılan
denizler serinleşen ateşler biziz
ateş bizde…
deniz bizde zeynep
bak nihan bakışlı şebnemler oynaşıyor rüzgarda
yapraklar ki, bahar kadar taze
işte bu yüzden elvedalara alışmalıyız
avuçlarımızın içinde tuttuğumuz eski bir yangın
kaç kez tükenmişliğin kızgın ateşine salınırız
içimize gizlenmiş gizli öfkelerin bağ bozumu
zamanı belki de…
olası bir düş yaşamı değil bu zeynep
yeniden nefes almalar
bu yüzden işte yeniden nefeslenmeler
mutluluk vadeden yollar var önümüzde
büyüsü sarıp sarmalar bizi
tozpembe bulutların üzerinde
kaderlerine terk edilmiş gibiyiz zeynep
bu yüzden işte yalancı umutlar
bazen de hayallerimiz yıkılır aldığımız haberle
çarpar gideriz delip geçmek istercesine kapalı olan tüm kapılardan
yüreğimizin içi alev kızılı
korkularına sürüklenen bir
zaman kesimi bu olsa gerek…
bir b
aşka alışkanlıklar edinmişiz biz zeynep
galiba bir değişim için b
aşkalaşıyor ruhumuz
işte bu yüzden değişiyor renklerin görüntüsü
içimizde garip oluşumlar
zamana alışılmadık zeynep terekisinde buhardan karanfil tütsüleri
bu yüzden doğduk işte bu yüzden bittik
izin verilmiyor mutluluğa kavuşmamıza zeynep
bir nebze yanında kalmamızı sağlayacak kadar
bir nebze kelebeğin kanatlarının öpmesine bizi,
bir nebze yüreğimizin ışıtmasına
çiçekleri
işte bu yüzden izin verilmiyor
yıldızımızın doğmasına bir düşün göklerinde
dünyaya açılan kapı bir damla sudan ibaret bütün tecelli
denizleri, bütün
aşk fırtınaları da
bir damlada dalgalanıp çırpınıyoruz zeynep
suya bırakılan bir damla kan gibiyiz
işte bu yüzden renk renk desen desen dağılıyoruz
düşenlerin ilki biz değiliz
kalp acısını unutamayan ilk biz değiliz zeynep
canımıza batan diken belli ki hiç çıkmayacak
hep bir yanı hep yaralı kalacak kalbimizin
kaybetmişiz o kadar çok kaybetmişiz ki
işte bu yüzden kaybedecek hiç bir şeyimiz yok
redfer