Online Üye
Online Ziyaretçi
İdea(Düşünce Dünyası) Fiziki İle Düşünce Dünyasındaki Nesnenin Aynı Olmaması Halinde…
İdea(düşünce dünyası) fiziki ile düşünce dünyasındaki nesnenin aynı olmaması durumunda yani evrende var olanla, düşünce dünyasındakinin ayrı olması, çelişkiyi doğru olanı ölçmek için duyu ve fikrimizin mükemmel yaratılması olayına terstir. Âlemlerin Rabbi fiziki olarak yani maddelerin enerji hacmi ile ilgili ölçüyü duyu ve akıla vermiştir. Ahiret âlemi ile dünya âlemine ait farklılıklar olabilir, dünyadaki ateş cehennemdeki ateşten derce bakımından 70 derece daha azdır. Hacmi Fiziki olarak ateş ateştir şekli hacmi önemli değildir, yakıcı olması bizim için yeterlidir, mavi sarı yeşil olmuş ne fark eder ki fiziki açıdan? Soğuk elimizle tutulmaz iken buzdolabına koyduğumuz kabın şeklini alması ile ayrı ayrı şekli olması, soğukluğundan bir şey kaybettirmez iken soğuk soğuktur. Soğuk düşünce dünyamızda elimizdeki şekil ile soğuk iken, fiziki anlamda şekli yok iken kış ayında kar yağınca oluşan hava değişikliğiyle meydana gelen, iklim değişikliği ile soğuk esen hava ile soğutmasının şekle sığmaması soğukluğundan bir şey kaybettirmez. Fiziki şekli düşünce şekli ile anlayacağımız kavrayacağımız hangi şekil ile olursa olsun nesneyi değiştirmez, algı yönündeki değişikliklerde nesneyi değiştirmez, aklımızda verdiğimiz şekil anlamamız açısından bize ışık tutan hatırlatan bir uyarıdan ötesini vermez, önemli olan uyarı ile neyi algıladığımız, fiziki şekli ile değişik algılamamız yani buz yuvarlak bir kapta yuvarlak olurken, dikdörtgen bir kapta dikdörtgen olması mahiyetini özelliğini hiç değiştirmez, bize kalın giyinmemizi söylerken. Fiziki yapı ile düşünce dünyamız aklımız birbiri ile bağımlı, fiziki yapısı ile şeklini, düşünce aklı dünyamızla ile nesnenin var olmasıyla, var olması durumunda nelere yol açacağını anlamamızı sağlarken, Âlemlerin Rabbi ikisi ile arasında kopmaz bir bağ ile bağlamıştır. Felsefecilerin fiziki evrende veya fiziki bakımda algılanan nesnenin, zihindeki canlandırılanla aynı olmamasını savunurken, burada fiziki şekilden öte fiziki şekli ile aklı düşüncemizin doğru algılayıp algılaması ona göre tedbiri alıp almamamız önemlidir.
Ateş az odunla az alevli yanarken, bir motor dolusu odunla harlı yanacağı kesin iken etrafı yakarak tedbir alınmayınca etrafı yakacağı algısını, düşünce dünyamızla algıladığımız anda, şekli bizim için önemli değil, küçükte olsa büyükte olsa ateşin yakıcı özelliğini anlamış olmamız bizim için yeterlidir. Tarlamızı akan suyun dikine göre sürünce hızla yağan sel olan yağmurla tarlamızı sel alıp götüreceği gerçeği var iken, dikine değil de yanlamasına akıp gelen suyun yönünde değil de aksi yönünde sürersek akan selin kolay akmayarak tarlamızı selin kaplamayacağını, lakin selin hızı büyük ise ne yapsak ta bu sele mani olamayacağımız gerçeğini değiştirmez, sadece önlem almak takdirini Âlemlerin Rabbine bırakmaktan başka kul olarak yapacağımız bir şeyde yoktur.
İnsani bilmeye götüren ilahi bir el ve Âlemlerin Rabbinin verdiği bir akıl ile insan yönlendirilmektedir, insan akıl ile bilmektedir. İlahi bilgi bizlere vahiy yoluyla gelmiş olan kutsal kitabımız Kur’an ile gelmiş iken onun sayfalarını açmadığımız sürece, insan için her zaman ne şekilde olursa olsun pasif bir durumdadır, şeklinin küçük bir hacme veya büyük bir hacimli sayfalara sığdırılarak basılmış olması çokta önemli değildir, küçük hacimli veya büyük hacimli olması, okunması açısından büyük olunca kolay okunan, küçük hacimli olunca zor okunacak kelimeler açısından farkı olacaktır. Kur’an’ı kerimi aktif hale getirecek olan insanın önce eline alarak sayfalarını açarak okumaya başlamasıyla aktif hale gelecek ve fayda sağlayacaktır, yani pasif ve aktif eden insanın elbette ki kendisidir. Yoksa fiziki yapısı şekli ile aklımızın Kur’an’ın basım şekli ile küçük büyük olmasından ziyade elimize alarak okumamız anında düşünce dünyamızla bunu algılamamız fizik şekli ile akli düşünce ile arasında ayrı olması mümkün değil arasında kopmaz bir bağ vardır. Kur’an’ı kerimi okuyarak konuşturacak olan insanın aklıdır ve hayatına geçirmeyi sağlayacak olan yine akıldır, fiziki şeklin gayesi aklı düşünce ile algıladığımız anda şeklin pekte önemi kalmıyor vesselam.
Mehmet Aluç
Kısa Not: Bu yazımı 500 kişinin okumasıyla fiziki sayı açısından veya 1 Kişinin fiziki sayı ile okuması, akli düşünce ile okunmasının anlamak açısından beş yüz kişinin anlayamaması ve bir kişinin okuyarak anlaması açısından, fiziki açıdan beş yüz kişi hiçbir önem sağlamıyor, önemli olan bu yazı okununca ne anlaşılıyor birileri bir şey anlayabiliyor olması önemlidir. Benim bu yazıyı fiziki ölçü hacim şekil olarak 50-60 sayfa yazmam değil, anlaşılır şekilde kısa ve öz yazarak anlaşılmasını sağlamamam aklı düşünce anlama açısından çok önemlidir yine vesselam…