-Sayın Gülveren bir yerde okumuştum “*Şiir, dünyayı
değiştirmenin araçlarından biridir. İnsan, şiirle “yeni formülü” bulacaktır.
Şiir, insan bilincini daha ilerde bir yere atacak, insana yeni duyumlar, yeni
nitelikler kazandıracaktır. Var mıdır böyle bir hayat? Vardır böyle bir hayat.
Olacaktır. Nerval’in çıldırmadığı, Mayakovski’nin kendine kıymadığı, Lorca’nın
kurşuna dizilmediği bir hayat. Şiirle nasıl başarılabilir bu? Sorunun karşılığı:
Şiirle de başarılabilir. Einstein’in ilginç bir sözünü anımsayalım: “Bütün
bilim aslında günübirlik düşüncenin bir çeşit arınmasından başka bir şey
değildir.” Şiir de öyle. Şiir, her türlü şiir, lirik şiir bile, bu doğrultuda
insanın genel bilgisini, genel bilincini hazırlamaktadır. Dil düşünmenin
taşıtıdır. Şiirse, dili ona en iyi hazırlayan olanak. Böylece şair hem
günübirlik çalkantılar içinde olmakta, hem de insanın dünyaya uyarlanmasında
gücü olanaklar taşımaktadır. Apollianire de demiyor muydu: “Biz ki hep
geleceğin, sınırsızın sınırlarından çarpıyoruz.” Neruda şiirin bu uzun vadeli
işleviyle yetinmiyor, insanın dünyaya, insana uyarlanması sorununu
didikleyenlerin de öncülerinden biri oluyor. Siyasal plana kayarak daha büyük
bir etkinlik yaratıyor mu acaba şiir ?”*
-Bende okumuştum aynı sizin gibi ve bir yere not etmiştim bu
kısmı, şimdi siz sorarak okuyucularımızda bizimle aynı duyguları hissederek
şiir hakkında daha açıklayıcı fikirleri öğrenmiş oldu, size teşekkürler
ediyorum. Şiirle yeni hece ve sözlerle yeni duyguları yazmak yeni bir formül bulmaya
benzer, daha güzel yaşamak adına ayrılıkları silmek yok etmek adına. Şiir elini
omuzumuza koyarak bizimle dostça konuşuyor, hecelerle söz ve kelimelerle
hayatımıza bir renklilik getiriyor, ayrılıkların çok olduğu ortamlarda şiir
hayatımıza kardeşçe bir kıvam ivme kazanıyor. Şiir duyguları içinde bizi hüzünlendiriyor
bir bakıyorsun sevindiriyor sarıyor sarılın diyor. Bundan ala formül mü olur?
Tabi ki olmaz… Yıkmayan yok etmeyen serinleten bir çağlayan olmaktır şiir,
serinletmek huzuru vermek huzura ulaştırmaktır şiir.
Bestekâr: Sadettin Öktenay
Aşkın kanununu yazsam yeniden, kimi ümitleri yel alır gider
Kimi benim gibi sever gönülden, kimi senin gibi el olur
gider ( n )
Dünyanın bir yazı bir kışı vardır, her yolun bir sonu bir
başı vardır
Her aşkın sonunda gözyaşı vardır, akar damla damla sel olur
gider
Boş yere bekleme geçen günleri, böyledir ne yazık ezelden
beri
Kimi benim gibi sever gönülden, kimi senin gibi el olur
gider ( n )
-Şair kardeşimiz burada gerçekleri hiç çarpıtmadan olduğu
gibi yazmış ve yansıtmıştır. Kimi sever gönülden sevilir sevinir, kimi sevmez
sevilmez mutsuzluğu bir ömür sevmeyerek terk ederek kaçarak yaşar, seç beğen
yaşa misali… Sevmek sevilmek bir formüldür oturulacak gönülde bir saraydır, vesselam
Mehmet Aluç
* Pablo Neruda YÜREKTE İSPANYA Seçme Şiirler-Çeviren Enver
Gökçe