ve önümde gidemediğim kadar sensizlik
geceler sus
şehir sus
ben sus


bilsen
kaç sarhoş gemi daha geçti bu denizden 
defalarca bıkmadan usanmadan 
yalnız sana gelmek için.

haberin yok sanırım
derin
ıslak 
mavilerden

*

rengi olmayan gökkuşağı emziriyor gözlerimi şimdi
renkleri boğuyor yıldız dolusu geceler


siyah beyaz fotoğraflarda
çerçevesi olmayan bir resimsin bu aralar
olmadığın kadar ayrılıksın 

öncesi 
tıpkı bir yaz yağmuru hüznüsün
sonrası 
tıpkı bir şarkının sonu 


*

elinde bavul 
istasyon köşelerinde siyah montlu bir kadınsın
buz tutmuş raylarda koyu isyan çığlıkların mevcut
saatlerce vagonlarda yükselen hıçkırık uğultuların var

içinde ben varım bıraktığın şehrin
şubat ayazlarına terk ettiğin
anason kokan şiirlerin önüne diz çökmüş 
ötem berim toz
ellerim cebimde
cebimde iki damla göz yaşı 

rutin infiallerdeyim
yudum yudum buhranlarda

önce
gidişin kadar geri dön
sonra
gelişin kadar gecikme

*

ve sen kör kuyular kadar suskun
bilemedim 
nevruz mu çok uzaktaydı
kış mı amansızdı
yıllar geçti gelemedin
lakin 
içim sıcak , içim alevli , içim yangın yeri


öncesi 
paramparça, darmadağın
sonrası 
büklüm büklüm saçlarınla
şimdi sen beni bekle
gelmem an meselesi



redfer
( İçinde Ben Varım Bıraktığın Şehrin başlıklı yazı redfer tarafından 5.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.