20. yüzyıl ve peşinden gelen 21. yüzyıl
her ne kadar bilim ve teknik -hatta buna bilgisayarı da ekleyelim- çağı ise de
aynı zamanda asabi insanlar çağı sınıflandırmasına da giriyor bir an da...
Nasıl girmesin ki? İki dünya savaşı ve halen devam etmekte olan sayısız
bölgesel savaş hep geçmiş 20. Yüzyılın ve 21. Yüzyılın doğurduğu ortaya saldığı
veletler...
Makineleşme, insanları doğallıktan
epeyce uzaklaştırdı... Çok asabileşti insanlık. Bunu sadece ben söylemiyorum
Sigmund Freud'dan Alfred Adler'e kadar Jung'a kadar ve günümüzün de ruh
hekimlerine kadar herkes belirtiyor...
Ufacık kıvılcımlardan büyük dramlar
çıkıyor hayat yolunda önümüze... Sonrası felaket tabi ki yirmi yıl, otuz yıl demir
parmaklıkların ardı... Tepemiz attığında ya o an da kendimizin ya da
birilerinin atan tepemizi toplaması bizleri sakinleştirmesi lazım. Bu kimi
zaman eşiniz olur, kimi zaman çocuklarınız, kimi zaman da arkadaşınız... Her ne
kadar öfke baldan tatlıdır da deseler, öfke ile kalkan zarar ile oturur, bunu
da akıldan çıkartmamak lazım...
Ekonomik ve sosyal çalkantıların bol
olduğu toplumlardan birisiyiz... Çok bunaldınız mı gidin bir psikologa
mutlaka... Ayıp değil, yasak değil, suç hiç değil... Psikanalizmin kurucusu
ünlü psikiyatr Sigmund Freud ''Bütün insanlık benim müşterimdir.'' demiştir...
Tepeniz attığında, kafanız bozulduğunda
hemen kaba kuvvete başvurmak ya da silaha sarılmak inanın çok saçma ve
gereksiz... Gayrı medeni bir davranış... Silah bu, silah ile şaka olmaz. İnsan
doldurur, insan boşaltır, çoğu kere suçsuz insanların üzerine... Sabır ve
tevekkül böyle kavgalarda en önemli davranış kalıbıdır. Hepimizin az ya da çok
sıkıntıları var. Allah'a sığınıp dua etmek de bizleri hayata bağlayacaktır, unutmayalım...