*


kıvrım kıvrım bir uğultu var... 
sanki ta derinlerde bir çağlayan akıyor 
bir uçurumun girdaplaştığı noktada bir uğultu 
bir ses bir ses ki uzak bitik yanık 
ta ötelerin ötesinden …
taşa üflense onu eritecek bir ses 
dokunuyor cismin bütün şekillerine 
benliğimin içinde tecelli bulan cereyanlara 



*



kıyısız ummanlarda yol alırken 
eksik parçamı arar gibi aranıyorum 
sırrını bulana kadar sonuna kadar gideceğim 
yeniden bir yaratılışın arifesindeyim 
susuzum içim yanıyor 
çıldırtacak kadar ateşli 
içinde milyarca aşkın barındığı 
yıldızlardan fışkırmış elmas pırıltılı bir nur 
sağımda güneş solumda ay 
önümde deryalar ardımda ummanlar 
bir ışık harmanı içindeyim 
göklerden göğsüme doğru akıyor parlak parlak köpükler 




*



bir takım masallardan faraza 
siyah üstüne yazılmış kocaman bir yazı gibiyim 
bir toz zerresi kıvılcımı halinde 
yıldız yıldız fezayı yutmaya çabalayan 
azgın bir canavar... bir ejderha gibi 
bir ağaç gibi 
ağzından tek söz çıkmayan öyle dilsiz, 
bir mezar taşı gibi sessiz öyle sağır
gözleri kapalı hiç bir şey düşünmeyen öyle kör



*



denizi seyreden yağmur kuşları şahit 
öyle hasretle bekliyorum 
öyle yanmış öyle daralmış ki içim 
gerisi boş… 
bir sır ki ruhuma musallat 
hiç kimsenin daha evvel görmediği bilmediği 
ötelere ait bir şey 
portakal yaprakları kokusunu rüzgara bıraktıkça 
annemin eliyle koymuş gibi bıraktığı yerde 
yapayalnız…sersefil…biçare…

*
redfer
( Bir Sır Ruhuma Musallat başlıklı yazı redfer tarafından 11.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.