-Şiir bir yolculuk değimlidir gönülden gönül’e? Yolculuktur, bugün kısa olsun öz olsun dedik karışık sorularla karşınıza yine geldik. Sayın Gülveren bugün ben kısa soru sorayım sizin cevaplarınızda kısa olsun?


-Neden olmasın kardeşim.


-Aşkı siz gönlünüzde sakladınız mı, yani ayrılığı yaşayarak, sevdiğinizden ayrı kalarak…


-Aşk kavuşmak mıdır bu dünyada? Gönlümde bir sır gibi saklamazsam hasretini yaşamazsam nasıl yazarım nasıl diri kalırım? Sırrım başkalarına deva olacaksa söylerim saklamam.


-Derdimi söyleyemem dediğiniz oldu mu?


-Derdimi söylemiş olsam yazmaya devam ediyor olabilir miyim? Benim derdim bitmiş ise bitmez diğer insanların derdi bitmemiştir onu yazarım… İnleyen gönül yazdırır söyletir sazı çaldırır.


-Aşkın kanunu yazmanızı isteseler yazabilir misiniz?


-Aşkın kanunu Allah yazmış, ben nasıl yazarım, asırlardır anlatılırken ve bitmez iken? Anlatılırken bir pınar denilirken, içerken bitmez bir pınar iken nasıl yazılır?


-Sevdiğinizle bir ilkbahar sabahı ilk defa görerek kavuşmayı yeniden ister misiniz?


-Sevdiğimizi yanımızda ise her mevsim ilkbahardır yazdır. İlkbahar baharın başıdır uyanışıdır, gönül sevdiği yanında kadir kıymetini biliyorsa ise hep uyanıktır ilkbahar ayındadır.


-Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına kapılarak gidiyorum dediğiniz oluyor mu şarkısı gibi?


-Zaten bahtımızın yani kaderimizden başka neyin peşinde gidiyoruz ki, bunu sordunuz acaba? Hepimiz ufuklara seslenerek bekle bizi, bizimde o yöne yolculuğumuz var demediğimiz günümüz var mı?


-Madem aşkı hasret ile yaşadığınız söylüyorsunuz,ayrılığınızı sakladınız mı?


-Bugün şiir okumadık sizin aklınız durdu, şimdi açıkladığıma göre saklamışım ve şimdi aşikâr ettirdiğinize göre saklamak mı kaldı?


-Haklısınız öyle ise bir şiirle bitirelim mi?


-Haydi bitirelim.

 

Be ey zalim terk ettin gittin

Kimi senden sonra seveceğimi söylemedin

Söyle sen mutluluğa yelken açarken iyimi ettin

Beni hasretin içinde kendini mutluluğun içine bıraktın gittin

 

Diyorum kendime üzüldüğün şeye bak

Bırak geçmişi çak çakmağı olduğu gibi yak

Bir sevenim olur eğer bizde candan sevmiyorsak

İnadın aşk inadına can canan sevgiyi bilmiyor saymıyorsak

Yok, olalım yıkık kalalım aşkı aşk diye bilmiyorsak

Beni hasretin içinde kendini mutluluğun içine bıraktın gittin sanma

 

Bu sözlerim sana kapak olsun

Yuvarlanarak kapına gelsin seni bulsun

Ben geride kalan ne varsa yaktım arama zor bulursun

Geriye artık dönerek yorulma sanma beni bulursun

Beni hasretin içinde kendini mutluluğun içine bıraktın gittin sanma

Mehmet Aluç-Âşık Gülveren


( Monolog Röportaj Kısa Ve Öz O Kadar... başlıklı yazı kul mehmet tarafından 20.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.