-Saygı değer kıymetli okuyucularımız iki yudum açık çayımızı içtik, röportajımıza kaldığımız yerden devam edelim. Sayın Gülveren elinize bir tutam aşk geçse ne yaparsınız? Kendinize mi alırsınız yoksa sevdiğinize mi verirsiniz?


-Kendime alırsam veya sevdiğime verirsem biz mutlu oluruz, ama elimdeki bir tutam aşkı rüzgârla savurursam âleme, tüm insanlar faydalanır aşkla tanışır mutlu olur, insanlık mutlu olunca onlardaki aşkta bize sıçrar bulaşır, hep birlikte aşkı yaşar mutlu oluruz.


-Hiç düşüncelerinize baskı yaptığınız oluyor mu?


-Kitap mı basıyoruz ki baskı yapalım, içimizdeki dâhiye baskı yaparsak içine kapanık olur, nasıl yazarım söyler misiniz? Ben içinden hiç çıkamıyorum siz soru soruyorsunuz ben onun yardımıyla cevap veriyorum farkındaysanız… Düşüncelerimize ikinci üçüncü baskıyı yaparsak her şey kusurlu olur anlamsız olur bunu da hatırlatayım.


-Bazen dert keder sıkıntı içinde kaçmak istediğiniz olur mu?


-Nereye kaçabiliriz ki? Kaderden kaçılması mümkün mü? Sabırla yaşamak zorundayız. Ancak bir şekilde kaçıp kurtulabiliriz.


-Söyler misiniz bunu bize, kaçıp kurtulalım, şok şok şok dertten kederden kaçarak kurtulmak mümkün…


-Herkes biliyor lakin bilmek istemiyor hatta kimse giderek kurtulmak istemiyor!


-Nasıl yani?


-Çok şaşırdın ve heyecanlandın, mesela yaz kış ayı bize bunu çok güzel anlatıyor.


-Lütfen bunun ne olduğunu söyler misiniz?


-Araya bir reklam almayalım mı? Nazar etme ne olur koşarak gelmezsen yavaş gelirsin seninde olur. Alsak alsak bedavaya ne alsak? Darısı diğerlerin başına. Açıklıyorum Ölüm kardeşim ölümdür, dünyadaki tüm dert ve kederden kurtaran son verdiren ölümdür. Hiç kimse istemez, çünkü orası için yatırım yapmaz, dünyaya yatırım yapar, ölünce dünyalık yatırım fert için olunca orada geçmez beş para etmez geçmez, bu nedenle sevilmez. Aslında bir gülümseme bir muhabbet bir candan samimiyet yeter lakin o da dünyalık kazanç için var, ahreti kazanmak için yok.


-Çayımız ocakta kaynıyor, bir bardak yudumlayalım tekrardan dönelim sayın okuyucularımız. Çayı hazır olmayanlar bize buyursun gelsin beraber içelim. Devam edecek İnşallah…

Mehmet Aluç


( Monolog Röportaj Kısa Ve Öz O Kadar -2- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 21.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.