Geçen gün yazığım kelime hazinemizin genişliği hakkındaki
yazımı Lisanımızın bize kazandırdıklarıyla devam edeceğim şimdilik bu kadar
hoşça kalın sağlıkla kalın, sakın kendinizle baş başa kalmayın, yalnızlık
olurken yakın içine düşmeyin sakın, diyerek bitirdim. Bu nedenle kelimemiz o
gün belli oldu ”sakın”.Bizler aynı vatan toprağında kardeşçe yaşarken bizdeki
muhabbetimizin geniş gülümsemesi kelimelerimize yansımış lütfen bunu fark eden
olalım…
“Sakın” derken yaklaşma sakın nefrete kine gönül yıkmaya, hatta
zararlı çıkarsın düşünürken biraz ıkın yaklaşma sakın. Birde bakın olsa
etrafımıza baksak birbirimizi görsek sarsak varsak(yazının devamı belli oldu
şimdiden).Bakın görmek için edin akın yani varsak usul usul, yaklaşsak… Çakın
olsa çakmak çakın lakin adamın gözüne yumruk çakın değil!
“Yakın” ateş yakmak manasında değil, yaklaşmak gönüllere
girmek adına olun yakın, güzelliğinize “bakın”… ”Akın” akın gönüllere dere
nehir okyanus olun akın,”sarın” yolda kalmışı mazlumu ağlayanı varanı geleni
olmayanı sarın, yanında “kalın”.”Bakın” etrafınıza bakın derdi olan var mı yok
mu bakın, uzaklaşmayın sakın olun yakın sarın, saran olun hem de çok yakın…
Araya bir kelime alalım aramızdaki boşluğu doldursun aramıza kötü
niyetli insanlar girmemesi adına, çünkü bizdeki muhabbeti insanı sevmemizdeki
gücü kıskanarak yok etmeye çalışanlar çok var, muhabbetimiz insanı sevmekteki
gönül zenginliğimiz kelime haznemize de yansımız zira şaşkın, buna daha parmak basarak
sonra devam edeceğim. Ne güzel olurdu her şey biliriz, unutmazsak olduğunu
hakkın, aman ha yaklaşma verdiğini alma başkasında verdiğini hakkın, sakın şiir
gibi oldu olsun, şiirde olur kelime hazinemiz bol istediğin tarafa çek gelir,
iyimi gelir kötümü gelir sonradan belli olur.
Mehmet Aluç