Zaman… kutsal bir nifak sunuyor…
Haşmetli ve doğurgan acılarım.
Yalan kusuyor zemin:
Aşka ithaf en daldığım hülyalarım.
Göğün tesirinde gecem
Gecemden yana tümlenen
Beyaz yanlışlarım:
Makberin hicvinde
Kelamın derdinde
Hangi sıfat değil
Hangi öznemde saklıdır mealim?
Kenetli olduğum kadar
Yorgun ve mağlup beyanların
Hatmettiği
Belki zamanın değil mekânın
körüklediği:
Bir iblise tanıklık yapan meleğin
Kopuk kanadında
Sırıtan bir zümre midir hayallerin
devindiği
Âlem?
Âlemden yana derdim yok madem
Kör rotaların tutuklusu mudur kader?
Nakşeden bir eğride
Doğruyu işaretlemek…
Sonlanan hecelerde
Kanayan yaraları dağlamak
Aslında adımladığım her şiirde
Boca ettiğim hüznü yâd etmek
Kendince bir şarkı mırıldanırken
Bir de göğe kenetlenmek…
Hani boylu boyunca…
Belki sevdayı her yudumlayışında
Sonrası müphem
Ne de olsa karadan bozma bir sitem ve
elem.
Derdi tasası olmaz mı kulun?
Yankısı duyulandan da derin
Şahikaların fısıltısında
Gonca benzeri umutların da
Her çağrısında
Aslında inancın duasında saklı meram
Gömüp satırları
Selasını duymayı özledim özleyeli
Her ölü rahmetin varlığına
Huşu içinde dokunup da
Dilediğim sona göz kırpan…