Bir suç gibi kalsın kulaklarında dolunay ısrarların güneşi bulutlardan sor aşkı cümleden kordon'dan süslü faytonlar geçmez oldu sen gittin diye ne tuhaf, koyu giysilerle acıları beklemek.
Sen uzak diyarların sürgün gül dikeni dildeki hamur pişmemişse, günahkâr ben mi olurum ah! keşke Nazım gibi şair olsaydım sığmazdı sayfalara dizelerim.
Her çağrı yaşadığın sessizliğin bir kaçak gülü seni ağlatacak bir ihanet varsa unut gitsin, o ezilmiş ateş böceklerini tersine bakma dünyaya, yanlış bir danstır imlasını şaşıran heceler.
Şairlerin ağlamasını kim dinler sönük bir sokak feneri olmuşum hoşça kal, halim kalmadı sana veda etmeye derinlere gömdüm acılarımı yorgun düşen tramvay duraklarında.
( Şairlerin Ağlamasını Kim Dinler başlıklı yazı Öz tarafından 25.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.