İÇİMDEKİ RÜZGARLAR

           İç sorgulamalarım, içinde bulunduğum teknenin esen deli rüzgarının tersine yelken açıyor. Çünkü sert rüzgarlar ürkütüyor ve aşina olmadığım bir heyecana büründürüyor. Tatlı rüzgarlar istiyorum rengarenk ve bir tüy gibi tene dokunan rüzgarlar, içinde, içimin ve senin olduğun rüzgarlar. Alıkoymayan, derisini değiştirmeyen, her güne boyanan renkleri istiyorum sadece. Ve unutulmayan, umutlarımı yaşlandırmak değil yaşatmak istiyorum bu ülkede. Sabırla, metanet ile ve gayret ile yüreklere gül yaprağının teninde ki kokuyu sürmek istiyorum henüz on beşli yirmili filizlere. Bir buğdayın başlarında ki bakışlarına  değen güneşin acıtmayan sıcaklığı ile yaklaşmak ve  inmek istiyorum onların geri itilmiş, ötekileştirilmiş bu amansız mücadelelerine. Çünkü onlar benim geleceğim, çünkü onlar içimde yer tutan tek sevgili ve kalbimi titreten rüzgarlar onlarda gizli. Şimdi demelisin ki peki neden tek heyecanın bunlar olmalı ki... Yada en büyük heyecan aşk değil midir diye sormalısın bana. İşte tam da seni hayallerime yolculuk edecek bir noktaya götürüyorum ve anlaman için ufak bir heybe al yanına sadece. Sondan başlamak istiyorum, aşk heyecan mı,  elbette öyle yalnız, yalnızcadır. içindeki heyecana bir başkası uğrar ise kör düğümler ile karşılar seni ve unutmaz yıkımlar bırakır ardından.  Eğer bir beşeriyetin kavmine ise o eksik kalır ve divane gibi dahilik çizgisinin üstüne çıkar bütün kazanımların. Yani  mecnun olursun kendini kaybedersin bu çarpışmada.. Ben çoğul aşka inananlardanım yani sizlerin içinde ki dünyanın  için de çiçekler yetiştiren aşkına ve bakışlarına. .yüreğinizde kıpırdayan önü alınmaz evreninize inanıyorum. Ahçı sarsıntılar ile yetişen bir çocuk istemiyorum bu evrende, sağlam temeller ile büyüyen çocuklar, geleceğimizin , geleceğini yetiştiren çocuklar...    

          Şimdi ellerini hayallerime uzatmalısın, çünkü ben hayallerimi toplayıp gidiyorum, zamanı bükerek ve seninle  başarabileceğime inanarak. Ancak çoğul yaşamalıyız sevgiyi, hasreti umudu ve aşkı. Zira yağmurlar yada rüzgarlar hem sana hem de  bana eşittir. Ayrılık yada ayrımcılık yapmaya muktedir değildir. Biz seninle evrene çoğul bakmalı ve aşkı çoğul yaşamalıyız. Yani sadece şaşkın bir beşeri sevgin ile donatmamalısın korumamalısın çünkü yaprak, ağaç taş böcek ve çiçekler de  seni ve sevgini bekliyor, biz evrene çoğul aşklarımızı göndermeliyiz. Herkese eşit ve adalet ile. Seninle yada sizlerle bugün evrene unutulmaz bir not bırakmalıyız kıyametin kopuş gününe kadar. Ve insanların hayatlarını o küçük not ile anlamlandırabilmelerini sağlamalı ve başarabilmeliyiz seninle. Hadi geliyor musun yada benim topladığım gibi sende topluyor musun hayallerini yanına bu amansız yolculukta. Ben sizin çığlıklarınızı duyuyorum hayalleriniz ile kuşanan çığlıklarınızı. Hadi gelin tutun hayallerimi sizinle çoğul bir evrene merhaba edelim hep beraber. Ve  son verelim beşeriyetin masum görünümlü bencil aşklarına. Çoğul kılalım her şeyi, paylaşalım ve paylaştıralım içinizde bulunan derin rüzgarları. Ve Rüzgarların akışı, hayallerimizin Alaattin’in sihirli lambasında bulunan uçan halıya çevirelim. Yani umutlarımızı yaşatalım bu ülkede. 

Erkam YILDIRIM
           
( İçimdeki Rüzgarlar başlıklı yazı #eryld tarafından 25.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.