Acı acı inleyen, telleri paslı sazın,
Gül dalına konunca bülbüle dönen sözün,
Üç perdelik sahnede, toprağa düşen özün,
İnsana hüzün veren zemheri kışındayım.


Harcadıkça tükenen nefesi vuslat bilen, 
Semayı seyrederken yüreği gama dalan,
Sabahın seherinde gözleri nemle dolan,
İnsana hüzün veren zemheri kışındayım.


Ey âdem, bu âlemin tüm yolları çıkmazmış.
Hep iyilik yapanın gözyaşı hiç akmazmış.
Kavuşmak isteyeni ateş bile yakmazmış.
İnsana hüzün veren zemheri kışındayım.


Doğankan der bilirim; yalvarışlar onadır. 
Karşılık beklemeden sevgi veren anadır.
Soğuk musalla taşı, son elveda sanadır.
İnsana hüzün veren zemheri kışındayım.


Samsun / 02 Kasım 2018
Doğan KAN

( Zemheri Kışı başlıklı yazı DoğanKan tarafından 2.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.