Bu yıl Malatya Uluslararası Film Festivalinin (MUFF) 8.incisi 9-15 Kasım tarihleri arasında yapılacak.

Yapılacak yapılmasına da yine her defasında olduğu gibi engelliler olarak ayrımcılığa maruz kalacağız.

Malatya Uluslararası Film Festivalinin ilkinden itibaren her defasında da engelliler olarak ayrımcı bir uygulama ile karşılaşıyoruz.

Ayrımcılığın dil, din, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, mezhep ve benzeri sebeplerle yapıldığı herkesçe bilinmektedir. Ancak bilinmeyen ve akla pek gelmeyen bir nedende bunlarla beraber vatandaşlara verilen hizmetlerde de yapıldığıdır.

İşte benim kastettiğim ayrımcılık bu kapsamdadır. Kamu ya da özel kuruluşlar tarafından engellilere verilen ya da verildiği sanılan hizmetlerde ortaya çıkmaktadır.

Bu ayrımcılığın Malatya Uluslararası Film Festivali ile ne alakası var diye düşünenlere benim ve benim gibi engeller için çok alakası olduğunu söylemek isterim…

Ben ve benim gibi akülü veya manuel tekerlekli sandalye kullanan engellilerin dışında her insan istediği sinema işletmesindeki salonlara rahatlıkla giderek zevkine göre istediği filmleri izlerken ben gidip izleyemeyeceğim…

Peki, neden ilimizde bulunan bu iki sinema işletmesinde de istediğim filmi gidip izleyemiyorum hiç düşündünüz mü ya da biliyor musunuz?

Sorumun cevabını da ben vereyim. Festival kapsamında gösterimi yapılan filmlerin oynadığı sinema işletmelerindeki salonların bir tanesi dahi engellilere uygun değil de ondan. Bu nedenle gidip izleyemiyoruz…

Daha önceki film festivallerinde yapılan açıklamaların benzeri bu yıl ki festival kapsamında da yapıldı. Yapılan açıklamada engellilerle ilgili yapılan etkinlikler kısaca şu sözlerle izah edildi.

“Festivalde Engeller Kalkıyor! Festival kapsamında bu yıl 3’ü sesli betimleme, ayrıntılı alt yazı ve işaret dili donanımlarıyla desteklenmiş, diğer 3’ü ise yürüme engelli sinemaseverler için hazırlanan 6 film gösterilecek. Özel gereksinimli bireylerin ulaşım ve fiziksel ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanmış gösterim salonlarında festival boyunca sinemaseverlerin buluşacağı ve keyifli vakit geçireceği bir ortam sunulacak. Malatya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, rehabilitasyon merkezleri, spor kulüpleri ve her yaştan sinemaseverin katılımıyla yapılan ve bu yıl kapsamı genişletilen film gösterimleri, geçen yıl büyük ilgi görmüştü.”

Yapılan açıklamada da görüldüğü gibi 3’ü sesli betimleme, ayrıntılı alt yazı ve işaret dili donanımlarıyla desteklenmiş, diğer 3’ü ise yürüme engelliler için hazırlanmış toplam 6 film lütfedip hazırlamışlar. Bedensel engelli bir vatandaş olduğumdan dolayı sadece 3 filmi izleme hakkım olduğunu açıklıyorlar.

Onlarca filmin içerisinde izlememiz için belirlendiği söylenen bu 3 filmi kendi zevkine göre kim ya da kimler belirlediyse bizlerde gidip onları izleyeceğiz öyle mi?

Ağlanacak halimize gülüyoruz inanın ki… Madem benim izleyeceğim filme zevkleriniz doğrultusunda karar veriyorsunuz bari yerimize de oturup izleseniz olmaz mı?

Şimdi yetkili yetkisiz, ister idareci isterse de siyasetçi olsun hepsine de soruyorum, bu yapılan uygulama AYRIMCILIK değil de nedir?

Devletin Anayasasındaki eşitlikle ilgili maddesi yine devletin resmi birimleri ve resmi görevlilerince ihlal edilerek ayrımcılık yapılıyor…

Seçilmiş siyasilerle atanmış idarecilere şunu hatırlatmak isterim ki, yasayı çıkaranlar ben değil sizlersiniz, yasayı uygulayacak olan ben değil sizlersiniz. Kendi çıkardığınız ve uygulamanız gereken yasayı yine uygula(t)mayarak ihlal edenlerde SİZLERSİNİZ

Şimdi neden tepki gösterdiğimi biraz da olsa anladınız mı? Malatya da iki tane sinema işletmesi bulunuyor. Bunlarda bulunan 20 kadar salondan sadece ve sadece bir sinemada girebileceğimiz iki veya üç tane salon var. Ki bu salonlardan da sadece bir tanesi uygun gibidir.

Yaşadığımız bu olay sadece film festivalleriyle alakalı değildir elbette. Normal zamanlarda da bu durum böyledir. Sevdiğimiz bir film geldiğinde gidip izlemek istediğimizde hevesimiz kursağımızda kalıyor. Geçtiğimiz yıllarda vizyona giren iki film ilimize geldi ve ikisi de engellilerin yaşantılarıyla ilgiliydi. Filmlerden ikisi de ayrı ayrı sinemaya salonlarında gösterime girmişti. Her iki sinemaya da gidemedik. Merkezde bulunan sinemanın işletmecisini aradım ve filmin girişi bize uygun olan salona alınmasını rica ettiğimde, bunu yapamayacaklarını film şirketiyle anlaşmaları olduğunu salon değiştirmelerinin imkânı bulunmadığını söyledi. AVM içerisinde bulunan diğer sinema salonunun ise hiçbir salonu uygun değildir.

Bu soruna çözüm getirmeleri amacıyla daha önceki valimiz Mustafa Toprak’a “Sayın Valim, siz devlet memurusunuz. Bugün burada görev yapıyorsunuz yarın bir bakmışsınız ki sizi bir başka şehre görevlendirmişler. Bu nedenle sizden Malatyalı engellilere kalıcı bir hizmet yapmanızı istiyorum.” diyerek sinema salonlarındaki sorunu bahsetmiştim. Valimizde sözlerimize hak vererek ilgileneceğine dair söz vermiş ve işletmecilerle bir toplantı yapılması için Özel Kalem Müdürüne talimat vermişti. Bu görüşmeden kısa bir süre sonra ise Vali Toprak merkeze alındığından herhangi bir gelişme olmamıştı.

Merkeze alınan Vali Toprak’ın yerine göreve başlayan Vali Ali Kaban’ıda ilk ziyaret ettiğimizde bu görüşmeden bahsederek kendisinin bu sorunla ilgilenmesini istemiştik. Bu konuyla ilgili konuşma esnasında ise Valimiz “Bu sorunu giderin, yoksa sizi de mi yollarız demek istediniz?” gibi diyerek espri yapmış ve hep birlikte gülüşmüştük. Vali Kaban’da yine Özel Kalem Müdürüne bu sorunla ilgili not aldırmıştı. Aradan birkaç ay geçmiş ve bir gelişme olmamıştı.

23 Temmuz’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Nikâh Sarayında düzenlenen “Acil Eylem Planı” programında Vali beye aynı konuyu hatırlatıp bir gelişme olmadığını söyleyince konuyu ihmal ettiklerini belirterek yanına çağırdığı Özel Kalem Müdürüne yine not aldırdı. Aradan üç ay geçmesine rağmen halen bir gelişme yoktu. Geçtiğimiz günlerde Vali Kaban’ın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Malatya Valiliğinden Mülkiye Başmüfettişliği görevine atandığını duyar duymaz sözleri aklıma gelmiş ve gülümsemiştim… Şimdi sıra ilimize yeni atanan Vali Aydın Baruş’da.

Sözün özü olarak, bahsettiğim bu sorunun çözümü ise aslında çok basittir. Bir dahaki film festivalini beklemeden valimiz yasaların verdiği yetkiyle sinema işletmecilerini çağırarak tüm salonlara engellilerin erişilebilirliğine uygun düzenlenmelerin yapılması için talimat verecekler. Bunu da başta Anayasanın pozitif ayrımcılık yapılmasıyla ilgili 10.maddesi ile 5378 sayılı Engelliler Kanununun erişilebilirlik ve ulaşılabilirlikle ilgili yasal maddelerine dayanarak söyleyecekler. Bununla beraber Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonunu devreye koyacaklar ve gerekli düzenlemeler yapılmadığı takdirde yasada belirtilen yaptırımlar uygulanacaktır. Yeter ki soruna çözüm üretilmesini gönülden istesinler. Bunu sağladıklarında bir sorun daha çözüme kavuşacak ve “AYRIMCILIK” son bulacaktır.

( Sinema Salonlarındaki Ayrımcılık Diz Boyu başlıklı yazı AliHaydar tarafından 6.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.