bir gün karþýlaþýrsak seninle

görmezden geleceðim seni, gözlerine bakarak

duymazdan geleceðim, seslendiðini bilerek

sesimi duymak isteyeceksin, lal kesileceðim

yanýndaki kimdi diye sormayacaðým asla

yanaðýndaki kýzarmayý merak etmeyeceðim

gözlerindeki özlemi görmeyeceðim

sesindeki yalnýzlýðý duymayacaðým

bir gün karþýlaþýrsak seninle

yabancý gibi “müsaade eder misin bayan” diyeceðim

gözlerini açýp kocaman þaþýracaksýn

ama buna zor da olsa alýþacaksýn

yanýndayken kýymetini bilmediðin yüreði

uzaðýndayken mumla arayacaksýn

bir gün karþýlaþýrsak seninle

yeryüzündeki milyarlarca insandan

herhangi biriymiþsin gibi davranacaðým

seni hiç tanýmamýþ, hiç görmemiþim gibi

“adýnýz bayan?” diyeceðim mesela

dudaðýmda müstehzi bir gülüþle

“birine benzettim özür dilerim.” diyeceðim sonra

“ama ben senin bir zamanlar deli gibi sevdiðindim.” diyemeyeceksin

çünkü ben senin;

bir dediðini iki yapmayanýn,

sevdiði halde sevilmeyenindim

bir gün karþýlaþýrsak seninle

yüzüne bile bakmayacaðým.