Soldu
kasımpatılar kasımın ortasında
Ateş
denizlerinden mum misali aktılar
Tek
yürek oldu millet şehitlerin yasında
Sonsuzluğa
göçerken yürekleri yaktılar
Bayrağa
bekçiydiler yurdun dört bucağında
Ne
destanlar yazdılar peygamber ocağında
Yürekler
küle döndü hasretin sıcağında
Dağların
doruğunda şimşek gibi çaktılar
Hepsi
birer pervane, candı Süngütepe'de
Şehadet
şerbetine kandı Süngütepe'de
Bir
milletin yüreği yandı Süngütepe'de
Son
nefesi verirken al bayrağa baktılar
Hakk'a
ve hakikate teslim olmuş kuldular
Şafak
atana kadar gökte yıldız oldular
Yüce
dağ başlarında vakitsizce soldular
Şehadet
kokusunu dağlara bıraktılar
Şehidin
gömleğini gözyaşlarına bandık
Onlar
bir kere öldü, bizler bin kere yandık
Şehadet
şerbetini onlar içti, biz kandık
Hepsi
candan içreydi, kim demiş ıraktılar?
Ölümsüzlük
yolunda onlar murada erdi
Erenlerin
bağından nice gonca gül derdi
Memleket
peteğinde destanlar oğul verdi
Serdengeçti
yiğitler kutlu yola çıktılar
Duyuldu
kara haber, yürekleri dağladı
Şehitlerin
yasından gökte bulut ağladı
Ana,
baba, bacılar ne karalar bağladı
Sığmadılar
kabına, bentlerini yıktılar
Ölüme
selâm durdun, muzaffer kıldın cengi
Tabutuna
yakıştı bayrağımın al rengi
Şanlı
Türk askerinin yoktur dünyada dengi
Hedefe kilitlenmiş, yaydan çıkmış oktular
Vatana
göz dikenler kahru perişan olsun
Şehidim
kanlarınız bayrağa nişan olsun
Adınız
tarihlere şeref olsun, şan olsun
Yürek
bahçelerinde gül misali koktular
M.
NİHAT MALKOÇ