Etkilenme yoluyla oluşan tepkileriyle benzer ortak özellik gösterenler alan içinde benzer davranıyorlardı. Benzer tekrarların çevrimini yapabiliyorlardı. Bu bir seçilimdi (seleksiyondu). Dıştaki sosyal olucu ilk seleksiyon bu tür seçilimle kümelenmedir. 

 

Alan etkisini (alan efektini) ortaya koyan temel belirleyiciden biri açlık gibi olan ihtiyaçlarınızdır. İhtiyaçların karşılanması enerji sağlamadan geçer. Enerji sağlar olmanın yolu beslenmedir. Günümüze gelen süreçte beslenme eylemi üretim nesnelerinin üretilmesinde geçmektedir. 

 

Beslenme nesnelerinden elde edilen enerji; barınma, korunma, güvende olma duyulama, amaçlı eylemlere yönelme, dinleme, anlama, konuşma, düşünme mana ortaya koyma gibi diğer İhtiyaçları karşılanma ihtiyacına dönüşmektedir.

 

Bu nedenle beslenme ortaya koyan enerji sağlama olan üreten ilişki temeldir. Enerji sağlama yolu olan üreten ilişki; yaşamımızı garantili, kontrollü, sağlıklı, özgür ve amaçlı kılmakla; yaşamın içinde katılan bir enerji düzenlenim çevrim düzeyi olmasıyla üreten YAŞAMIN kendisidir.

 

Üreten yaşamınız olmasaydı bilgisayar kullanma özgürlüğü içinde olan yaşamınız da olamazdı. Üreten hayat; sosyo toplum gibi organik devimli enerji düzenletil yapan yaşamın temelindeki en belirleyici, inşacı zorunlu bağıntıdır.

 

Enerji sağlamanız yoksa, buna bağlı olarak üreten ilişkiniz yoksa mana ortaya koymanızda yoktur. Mana ya da anlam; eğrisiyle doğrusuyla enerji çevriminin beyin alan etkili zaman zemin içindeki bir enerji düzenlenim ve kontrol yasasıdır.

 

Beynin enerji düzenlenim yasasıyla, karaciğerin enerji düzenlenim yasası bu nedenle çeşitli, farklı, fonksiyoneldir. Bu farklı ve çeşitli fonksiyon oluş, yalıtılmış yapımız içinde sindirim süreçlerine konu olan beslenme ve besinlerin organ ve organellerin kullanacağı enerjiye çevrilmesiyle olasıdır.

 

Organ ve organellerin kullanacağı enerjileri depolayan besinler; “üreten ilişki bağıntısıyla” üretilir. Üretim, insan sosyo toplumunun en temel enerji düzence süreçlerini ortaya koyar. Organik sosyo toplumsal devinme tıpkı hücre sentezi gibi, tıpkı bir vücut sentezi gibi “kolektif düzenli enerji ortaya koymaktadır”.

 

Enerji sağlamalı besinlerin üretimi; üreten ilişkiye bağıntılı sektör grup üretim hareketi süreçleriyle ortaya konmaktadır. Bu ortaya konuş içindeki ÜRETİM organik sosyo toplumsa devinmeli kolektif enerji düzenli yapımızın temeli içindeki inşacı, zorunlu geri bağlanımla olmanın özne nesnel hafıza yasasıdır.

 

Doğadaki tekil kişi İhtiyaçlarını sağlamaya yönelir iken iki alan etkili (alan efektli) güdümün ve alan yönlendirmesinin alan etkisi (alan efekti) altındadır.

 

Kişiye göre dıştaki alan ve alan etkisi enerjiye yönelim olmakla depo edilen besinlerle besin enerjidirler. Bu besinin ya da enerjinin çekimidir. Enerji ya da besin neden çekimliydi?

 

Enerji özellikle akan saf enerji akıp akmamakla dirençli ve niceli durumlarla olması nedenle; eksikli, parçalı, birbirine dönüşen özelliğiyle bir ve aynı şey olmakla; zıddının varlığı ve birliğinden ötürü çekimliydi. Devimliydi. Akışlıydı

 

Yokuş tırmanırken iniş aşağı olan potansiyel enerjiyle doluyordunuz. Yani iniş aşağı olacak potansiyel enerji ile aşağı oluşu çağırıp çekimle oluyordunuz. Açılan kapıyı, kapanma olmaya dönüşecek kinetik enerjinin boşalmasıyla çekimli kılıyordunuz.

 

Zaten açık olanın zıttı ve çekim çağrısı, kapanmaya; her inişin çıkışı kabilinde iniş aşağı olanın zıttı; sizi ve zamanı, mekânı, devimi, enerjiyi; bir biçimle olanı diğer biçime doğru, yani yokuş yukarı olanı, yokuş aşağı ve yokuş aşağı olanı yokuş yukarı olmanın enerji dönüşümlerine çağrı ve çekim olanlar değil mi?

 

Kısaca yokuş aşağı olan indikçe zıt yönden yokuş yukarı olmanın alan etkisini ortaya korken; yokuş yukarı olanda iniş aşağı olmanın enerjisini boşalır böylece zıtlar enerjinin akışını, kesikli sürekli oluşunu besinler gibi enerjinin değişip dönüşmesini depoluyordu.

 

Zıtlık bir alandı ve alan etkisiydi. Azalan taraf çoğalırdı. Boşalan taraf dolardı. İtilen tarafın zıttı çekilirdi. Tersten söylersek çok olan veya çoğalan tarafla çokluk azalırdı. Az olan tarafta zıttı olmakla çoğalırdı. Dolu taraf zıt tına dönerek boşalırdı. Boş olan zıt tarafta bu zıtlığı nedenle dolardı. Zıtlık bir belirme ve belirlenme yasasıdır.

 

Boşluk ta doluluk ta bir alandı. Ve alan etkisi ortaya koyarlardı. Biri dolma yönünde alan etkisi ortaya korken; diğeri doldurma ya da boşalma, yönünde alan etkisi ortaya koyuyordu. Boşalmanın alan yönü doldurmaya doğru etkin akıştı. Boş olanın alan yönü dolmaya ve doldurulmaya karşı koyan pasif dirençti.

 

Bu nedenle alan etkisi yönlendiricidir. Ve her alanın bir alan yönü vardır. Bizi dış dünyadan yalıtan iç dünyamız korunan yasa olukla bir alan etkisidir. Bu nedenle dış dünyaya yöneliriz. Dış dünya da bir alan ve dış dünyanın da bir alan etkisi olmakla dış dünyanın da bir alan yönü vardır.

 

Dış dünyanın alan etkisi ve alan yönü iç dünyanın alan etkili alan yönünü kontrol eder. Dış dünya alanının size gösterdiği bir toplam zorluk ve toplam kolaylık vardır. Siz de bu dış dünyanın kolaylığına uygun olursunuz. Güdülürsünüz. Ya da dış dünyanın toplam zorluğuna dirençle aykırı olursunuz. Bu aykırılıkla ortam içinde yeni bir boşluk devinmesi olan alanı açarsınız.

 

Aykırı oluş yeni bir bağıntı davranış girişmeli alan boşluk devinmesi olmakla; ilki kişi-kişi veya kişi gruplu sosyal alan hareketidir. İşte sosyo toplum doğaya direnç koymakla sağlayıştı olan düzenlemeleri nedenle sosyo toplumda bize kolektif söylemli (tasviple) ve kolektifi üreten iradeli sosyo toplumsa alan açar. İşte bu alanlar sosyal mantıklı düşünce eylem ve üreten mantıklı düşünce ve eylem hareketten oluşur.

 

Sosyo toplumsa alan doğaya karşı direnci oluşan sağlayıştı ve üreten emekle kolektiflikti. Kolektiflik önce ihtiyaçların doğada kolektif birlik içinde sağlanması iken sonradan kolektif gücün üreten kolektif emek gücüne dönüşmesiyle sosyo toplum düzenleyici yaptıran bir alan etkisi ortaya koydu. 

( Alan Alan Etkisi Ve Alan Yönü 2 başlıklı yazı Bayram KAYA tarafından 13.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.