Kaşlar yay, kirpik ok, kısmetim deyip,
Mavi, yeşil, çakır gözlere kanma! 
Kulağa hoş gelen cümleler duyup, 
Özlü, süslü, şeker sözlere kanma!

Aldatmasın, boyu, posu, boyası,
Kâkülü, yazması, iğne oyası,
Asil midir bir sor, özü-mayası?
Cilve, işve, o kur, nazlara kanma!

Geceleri derdin azar naçarsın,
Yar bildiğin bir gün üzer kaçarsın,
Erir çamur olur, ezer geçersin;
Zirvedeki o kar, buzlara kanma!

Çepeçevre sarar, tuzaklar, ağlar,
Gurbet hasmın olur, kesilir bağlar,
Eksilmez önünde, çukurlar, dağlar;
Sınırı yok o kır, düzlere kanma!

Uğruna adasan bütün varını,
Kim duyar dinmeyen ah-u zarını?
Vefasızlar bilmez aşkın nârını,
Sol yandaki o kor közlere kanma!

Yok yere bakmışsın, kalbin kırılmış,
Canım dediklerin, sana darılmış, 
Vura vura mızrap dahi yorulmuş;
Teli ince bakır sazlara kanma!

Zamanla unutur, yemin, ahdi yâr,
Kendisi genç kalır, sense ihtiyar,
Gülünce sanırsın, mesut, bahtiyar;
Nice cana okur, pozlara kanma!
Sen de benim gibi, boşuna yanma!

17.11.2018
Muhittin Alaca
( Kanma başlıklı yazı Alaca tarafından 17.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.