Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 21.11.2018
Okunma Sayısı : 1297
Yorum Sayısı : 3
Günün Yazısı

Bu Yazı 22.11.2018 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.

Geçtiğimiz haftalarda duyarsız sürücüler tarafından araca alınmayan engelli bir vatandaşın görüntüsünü medya organlarında hep birlikte izledik.

Olay anında duyarlı bir vatandaşın cep telefonu ile çektiği görüntülerde engelli bir vatandaşın sandalyesini belediye otobüsünün önüne sürerek sürücüyle tartıştığı görülüyordu.

Bu görüntülerle birlikte “Hangi Ara İnsanlığımızı Kaybettik” başlığıyla paylaşılan mesajda ise Karaköy’deki bir otobüs durağında daha sonra adının Yusuf Gül olduğu anlaşılan yaşlı bir engelli vatandaşın 10 dakika içerisinde 5 tane otobüse binmek istediğini ancak sürücülerin almadan gittiğini belirtiyordu. Otobüslere alınmayan engelli vatandaşın sonunda isyan ettiğini ve araçların önünü keserek sürücüyle tartıştığını ve bunun üzerine araca alınmak istendiğini ancak bununda gerçekleşmediğini belirterek “Engelli amcayı otobüse bindirecektim ki o an kayıt yapmadığımı gören şoför kapıları kapadı ve gaza basıp gitti.” deniliyordu.

Görüntülerin başında akülü sandalyesi ile aracın önünde sürücüyle tartışan engelli vatandaş görüntülerin sonunda kendisini almadan giden sürücünün ardından “Allah belanı versin, Allah belanı versin.” diyerek sitem ediyordu.

Medya organlarında büyük tepki toplayan bu görüntülerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İstanbul Otobüs İşletmeleri A.Ş. tarafından “…kimi şoförlerimizin kural dışı davranmalarından dolayı münferit bu tür olaylar yaşanabilmektedir, olay idaremize ulaştığı anda denetim ekiplerimiz yönlendirilmiş, şoför görevden uzaklaştırılmış olup, sorumlu işletmecisi ve şoför hakkında tahkikat ve yaptırım süreci devam etmektedir.” şeklinde yazılı bir açıklama ile gerekeni yaptıklarını açıkladılar.

Yapılan açıklama ise daha önceki benzer olaylardan sonra yapılan bir açıklamaların benzeri gibiydi. Suç işleyen hakkında soruşturma açılması, görevden uzaklaştırılması en ufak bir şey değiştirmeyecekti. Çok geçmeden benzer olaylar her şehirde de yaşanmaya devam edecekti. Medyaya yansıyanlar, yansıtılanlar şanslıydılar, çünkü en azından hata yapan görevliler hakkında soruşturma açılıyordu. Ya medyaya yansıtılamayan, sesini duyuramayan yüzlerce insanın yaşadığı olaylar ne olacaktı? Yoksa her sorun yaşayan insan sesini duyurabilmek amacıyla yanında basından birini mi bulundurmalıydı?

Bu olay hakkında da insanlar tepkilerini gösterirken demedik söz bırakmadılar. “Maalesef sadece şoförler değil insanlığını kaybeden içindeki insanlarda kaybetmiş tepkisiz kalmak ölümle eşdeğer”, “Arabadaki yolcularda şoför kadar suçludur. Kimse tepki vermiyor. Hepsi aynı zihniyet.”, “Biz insanlığımızı kaybettikten sonra ne ceza verirsek verelim fark etmez.”, “Unutmayalım ki o şoför bizim içimizden çıkıyor. İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırmak gerek. Şoförün yaptığı yanlış ancak otobüsün içindekilerde tepkisiz en az şoför kadar suçlular.”, “Damdan düşenin halini damdan düsen anlar, içler acısı, otobüse alınmayan insanlığımızdı.” gibi yüzlerce tepki mesajları paylaşılıp durdu.

Oturduğumuz yerden ne kadar veryansın edersek edelim bu tür olaylara şahit olan ve olay anında orada bulunanlar sesini çıkarmadıkça, tepki göstererek müdahale etmedikçe bu sorunların daha çok yaşanmaya devam edeceğini unutmamamız gerekiyor.

Toplum olarak duyarlı bir toplum olduğumuz hep söylenegelir. Ancak ben son zamanlarda yeterince duyarlı ol(a)madığımızı düşünmeye başladım. Böyle düşünmeme neden olaylardan bir tanesi de son yaşanan bu olay ile buna benzer yaşanan olaylardır. Baksanıza olayın yaşandığı anlarda gerek araç içerisinde bulunan gerekse de çevrede şahit olan insanlardan bir tanesi dahi ne tepki gösteriyor ne de müdahale ediyor. Tek yaptıkları şey oturdukları yerden sessiz sedasız seyirci olup durmaktır. Ne zamanki olay medyaya yansıyınca o esnada unutulan duyarlılığımız aklımıza geliyor ve ondan sonrada başlıyoruz atıp tutarak yaygara koparmaya.

Yine hata yapan görevlileri suçlayıp durduk. Nedense bu tür olaylarda insanların hata yapmasına ve suç işlemesine neden olan, kalıcı çözüm üretmeyen asıl suçluyu görmezden geliyoruz. Evet, araç sürücüleri hata yapmış ve suç işlemiş olabilirler, bunu inkâr edemeyiz. Hatasının, suçunun cezası ne ise görmesi gerekiyor. Ancak asıl suçlu kalıcı çözüm üretmez ise bu sorunların daha çok yaşanmaya devam edeceğini de unutmamamız gerekiyor.

Asıl suçlu kim diye merak mı ettiniz? Elbette ki asıl suçlu devlet yetkilileridir.

-Devam Edecek-

( İnsanları Rencide Edilmekten Kurtarın -1- başlıklı yazı AliHaydar tarafından 21.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.