Kaçalım gözlerden ırak bir yere,
İkimizden başka kimse olmasın.
Otağımız olsun, orman, göl, dere,
Arayıp da bizi kimse bulmasın.

Ahşap bir kulübe, sandal ve kürek,
Ciğerlere temiz hava çekerek,
Birikmiş dertleri, kalpten sökerek,
Silelim maziyi, zerre kalmasın. 

Dolunay yükselip, bacayı aşsın, 
Karanlık sulara yakamoz düşsün,
Odun ateşinde kahvemiz pişsin;
Koyu uykumuzu, kimse bölmesin. 

Enseme değerken ılık nefesin,
Pencereden kuşlar, günaydın desin!
Uyandırsın beni, o naif sesin,
Gözlerime başka gözler gülmesin.

Başlasın demlenmiş çay kahvaltısı, 
Süzme yoğurt, zeytin, köy yumurtası,
Bal, kaymak, kekiğin mis salatası;
Tatlı muhabbeti, kimse bilmesin. 

Sen böğürtlen topla, çilekleri ben,
Sen kazları seyret, leylekleri ben,
Sen gülleri kokla, leylakları ben;
Papatyalar gönül koyup solmasın. 

Söndürme o masum hayallerimi,
Bırakma, sımsıkı tut ellerimi,
Yalnız sen anlarsın, yâr hallerimi,
Vuslata ermeden, vadem dolmasın.

24.11.2018
Muhittin Alaca
( Bir Tutam Hayal başlıklı yazı Alaca tarafından 24.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.