Evet, evet bu soruyu ''Sanat İçin Soyunur musunuz?'' sorusunu şimdiye kadar
bir çok bayan ve de erkek sanatçıya, hatta sanatçıyı bir kalemde geç, sanatçı
müsveddelerine de sormuşlardır. Onlar ne demişler. Kimisi soyunurum, kimisi de
asla ve kata, soyunmam demiştir. Bana da sorsalar ben de ilk etapta soyunmam
derim. Hasbelkader edebiyat sitelerinde yazıp çizen, bir şeyler karalayan kendi
yarı çapımızda sanatçılarız...
Ama, sanat için soyunmam diyen ben, gel gör ki sanat için soyundum. Durun canım
durun, hemen heyecanlanmayın. Soyundum dediysem, anadan üryan babadan bilmem ne
değil tabi ki... Bizim soyunmamız öyle gazetelerde dergilerde ya da
televizyonların magazin programlarında olmadı haliyle, anlatınca birazcık siz
de göreceksiniz...
Bizim apartmana resim öğretmeni bir ablamız taşındı o gün. Bizlerde daha
bekarız, delikanlı zamanlarındayız hayatımızın. Taşı sıksak, tuğlayı kiremiti
sıksak suyunu çıkartırız billahi... Biz görünce Sebahat Ablayı önce bir ''Hoş
gelmişsin abla bizim de bir yardımımız olur mu?'' diye sorduk. O da bize ''Çok
sağ olun çocuklar düşünmeniz yeter.'' dedi önce. Sonrasında da ''Sizden bir şey
rica etsem acaba yapar mısınız?'' dedi... Ne rica edecek ki ablam demeye
kalmadan ağzında ki baklayı çıkarttı ''Benim çok kıymetli tablolarım var,
onları bu hamallara taşıtmak istemiyorum siz de okumuş çocuklarsınız resimlerin
değerini kıymetini bilirsiniz bana bu konu da yardım ederseniz sevinirim.''
dedi...
Benim de arkadaşım Nejatın'da yaz günü canımız sıkılıyordu zaten, seve seve
''Yaparız tabi ablam ne demek.'' dedik ikimizde... Başladık tabloları
taşımaya... Kamyonun arkasına özenle yerleştirilmiş tablolar... Kalın kağıtlara
da sarmış ablam zedelenmesin diye... Tablo mablo ama ağır da resimler. Kadın
herhalde yememiş içmemiş resim yapmış. Eeee ne yapacaktı resim öğretmeni
ablamız. Allah'dan heykeltıraş değilmiş ya bir de heykeltıraş olsaymış, onlar
daha ağırdır herhalde...
Tabi biz harala gürele taşırken tabloları, terliyoruz da haliyle... Ben hemen
gömleği çıkarttım, arkadaşım İsmail'de terlemiş ki o da çıkarttı. Bir iki
taşıdıktan sonra fanilalar da ıslandı bayağı. Taşı taşı bitmiyor tablolar. Fena
da değil ha ablamın resimleri... Biz fanilaları da çıkarttık, üst tarafımız
cıbıldak kaldı... Maksat halka hizmet. Ablam ile komşu olacağız. Budur işte
bizim sanat için soyunma olayımız. Yoksa siz başka bir şey mi zannettiniz?
Başka bir şey zannetmeyin. Hiç biz öyle bir şey yapar mıyız bir düşünün?