Sağanak yağmurdan kaçanlar cadde boyu sağlı sollu uzanan dükkânların tentelerine sığınmışlardı. Bitişik tenteler yürümeye müsaade ediyordu. Vitrin önlerinde neredeyse adım atacak yer kalmamıştı. Kalabalığın arasında erkek sesi yükseldi. “Görme engelliyim. Kalem satıyorum. Alır mısınız?” Uzun boylu tombul adam bir elinde kutu diğerinde beyaz bastonu bağıra bağıra ilerliyordu. Sarmaş dolaş genç çift kendi aralarında konuşurken adamı fark etmeyip çarptılar. Kadın geriye savruldu. Sevgilisi öfkeyle elini havaya kaldırdı. “Kör müsün!” diye çıkıştı. Adam yere eğilmiş saçılan kalemleri toplamaya çalışıyordu. Kadın suratı bir karış “Ufff ya! Yürü” Sevgilisinin koluna girdi. Yola devam ettiler. Adam el yordamıyla kalemleri ararken sivri topukları, kösele tabanları acılarından tanıyordu. Parmaklarına hediye paketi yapılmış kutu denk geldi. Hızla ayağa kalktı. Kutuyu sallarken telaşla seslendi. “Hediyenizi düşürmüşsünüz.”
( Kalemci başlıklı yazı E.Kirişçi tarafından 3.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.