O güzelim ödül törenlerine giderken hep de kırmızı halı da yürünür değil
mi? Hep düşünmüşümdür, neden kırmızı halı? Mavi değil, sarı değil, yeşil değil
de neden kırmızı? Çok can alıcı bir renk tamam onu anladık da, belki o halıya
basacak sanatçılar arasında kırmızıyı da hiç sevmeyen olabilir yani... Renk
değiştiren bir halı olsa mesela, iki üç dakikada bir sarı olsa, yeşil olsa,
turuncu olsa rengi ne güzel olurdu değil mi?
Kırmızı Halı da ayaklar altında olmaktan çok mutlu mudur sizce? Bilmem ki belki
güzel bayanlar yürürken mutludur da erkeklerden pek de mutlu olmayabilir... Kim
bilir tersi de doğru olabilir... Kırmızı halıdan kırmızı halıya değişir mi
diyelim...
Canım siz de kırmızı halı da yürüyemiyor iseniz, evinizde de illa ki vardır bir
kırmızı halı ya da kilim orada yürüyün nefsinizi köreltir siniz... Velev ki
kırmızı halı yoksa evinizde sarı ya da yeşil bir halı da yürüyün, halı halıdır,
takmayın kafanıza kırmızısını, sarısını, yeşilini...
Pek de bir havalı yürüyorlar o kırmızı halı da hele de bayan sanatçılar.
Herkesin önüne de kırmızı halı serilemiyor. Bir çoğu havalarda, tamam
sanatçısınız sanatçı olmaya da az biraz da mütevazı olmak lazım. ''Alçak
dağları ben yarattım yüksek dağlar babamdan miras kaldı.'' havalarına girmeyin.
Bir de şu var, kırımızı halı da kesinlikle hızlı yürümeyin, niye derseniz,
ayağınız kayıp düşebilirsiniz. Hayır halı da düşmek bir şey değil, illa ki
kalkarsınız da, sanatınız da çuvalladınız mı, saçma sapan işler yapıp, ileri
geri konuştunuz mu, bir düşersiniz, bir daha da ayağa kalkamazsınız... Kırımızı
halı bu, kimi zaman açık kırmızıdır, kimi zaman da koyu kırmızıdır, bunu da
sakın kafanıza takıp da problem yapmayın, bozulur sonra halılar size diyeyim...
Ayakları ile sizin de üstünüze bir sürü insan bassa siz de kızarır, kıp
kırımızı olursunuz... Vallahi iyi sabrediyor bu kırmızı halılar
insanlara...