Samsun,
25.12.2018
TC Milli Eğitim
Bakanlığına
ANKARA
Konu: Okullarda kalite ve verimliliğin
artırılması için Teknik Mesul Müdür Tayini Önerisi Hk.
Bakanlığınızın
son yıllarda kalite ve verimliliği artırıcı çaba ve çalışmalarını ilgi ile
takip etmekteyim.
Kalite bir ekip ve eğitim işidir, bitmeyen bir yolculuktur.
Zincirler sağlam ve uyumlu ise kalite halkası oluşturulabilir. Bu mantığa; okul müdürü, öğretmen, diğer
personel, öğrenci ve veli de destek olduğunda, milli bir bütünlük
sağlanabilecektir.
Önce bir hastane
işyerinden örnek vererek önerimi sunayım. Hastanelerde,mesleki işleyişi ve
yönetimi icra eden bir başhekim vardır. Bir de hastane müdürü. Doktorlar,
hemşireler, hastabakıcılar belirlenen yönetmelik ve iş akışına göre hizmet
sunarlar.
Başhekim, sağlık hizmetlerinin koordinasyonu,
verimliliği, denetimi, takibine yoğunlaşır.
Hastane müdürü de, diğer bina, güvenlik, personel, tesisat,
temizlik, kayıt düzenli gibi teknik işlere
zaman ayırır, süreç iyileştirme çalışmaları yapar.
Ama gelin görün
ki, okullarda böyle bir yönetim anlayışı oturmamıştır. Sonuçta teknik problemlerin
Sıkıntısını, müdür, öğretmen ve öğrenciler hep beraber
çekerler.
Okul girişi metal kapısı, öğrencinin üzerine düşer.
Çatında yangın çıkar. Telefon santralı çalışmaz. Çatıdan su damlar. Boya-badana
dökülür. Sınıfta sıralar eskir.
Elektrik kesilir, aydınlatma alternatifi yoktur.
Kalorifer kazanı bozulur, takibini verimli ve hızlı yapamazsınız. Bilgi işlem
sistemi düzenli çalışmaz. Yangın ve hırsız güvenliği yetersizdir.
İş güvenliği mevzuatına göre yapılması gerekenler
yapılmamış ve periyodik kontroller ihmal edilmiştir.
Okul bahçesi, sınıflar ve wclerin temizliği yeterli
değildir.
Bu listeye 100 madde eklenebilir.
Bir iğne enjekte
etmek için bile, hemşirenin bir eğitim süreci ve yetkilendirilmesi gerekir
değil mi?
Hastanede bu tür teknik işleri başhekim takip etmez? Ama okulda, müdür ve yardımcıları,
Eğitim çalışmalarının haricinde bu tür teknik bilgisi ve
yetkisi, yeterliliği olmayan sorunları
Takip eder, kafa yorar, çözüm üretmeye çalışır. Bütçesine
göre, şirketlerden destek almaya çalışır.
Bu arada, okulun asıl fonksiyonu olan, eğitim çalışmalarına
yeterince zaman kalmaz.
Geliniz okul
müdürü ve yardımcılarını bu tür ağır yükten kurtaracak bir ilave hamle yapalım.
Önereceğim sistem önce pilot bölge olarak 10 kentimizde,
bir lisede başlatılabilir.
Gelişmelerle ve tecrübi notlara göre yönetmeliği de
hazırlanabilir. Gerekiyorsa ilave öneriler de sunabilirim.
Okullara, Okul
müdürüne karşı sorumlu görev yapacak bir Teknik Müdür ya da Teknik Müdür
yardımcısı kadrosu açarak yukarıda özetlediğim teknik işleri takip edecek bir
personel atayabiliriz.
Bu personel, mühendis kadrosunda olmalı ve İş Güvenliği
Uzmanı belgesine sahip olmalıdır.
Böylece okulun kadrolu iş güvenliği uzmanı da olacaktır.
Kolay iş bulamayan mühendislere
de zevkle ve onurla görev yapabilecekleri bir istihdam
alanı yaratmış olacağız.
Teknik müdür yardımcısı, direkt bağlı olduğu milli eğitim
müdürlüğündeki, teknik müdür yardımcısına bağlı olarak da görev yapabilir.
Okul sorumlu teknik müdürleri, belirli periyodlarla,
bölgesel toplantılar yaparak, tecrübe aktarımı,
Metot ve yöntem geliştirme. Standardizasyon, form ve
denetim sistemleri geliştirebilirler.
Okulun belli bir süre sonra kalitesi, öğretmen, idareci
ve öğrenci memnuniyetinin arttığını görebileceğiz. Benim kanaatim, bu görevi en iyi yapabilecek
mühendislik alanlarını belirteyim:
Endüstri, Makine, Elektrik, Elektronik, İnşaat, Bilgisayar
mühendisliği lisans eğitimi alanların
6 ay gibi bir eğitimden geçirildikten sonra, böyle bir
göreve atanması yerinde olur.
Dikkate
alınması ümidiyle, öneri olarak, saygılarımla arz ederim.
Ali Rıza
Malkoç
Samsun