Gördüm;
Ayrık dikenlerinin zulmünü
Ve kocaman elli kaktüs başlarını da
Bir çaresizlik düşmüştü kasımpatının tacına
Başı yukarda
Başı yukarda
Dedi;
Hercai menekşe

Bu yaz oğlunu askere gönderiyor karanfil
Mor fesine işlemiş öldüm yangınını
Yeşil yapraklarında mevsimin son karı
Uğur böcekleri tutunur ellerine
Salyangoz emer
Bacaklarını...

Arılar polen gözlerini oyar
Bu yaza çıkacağı umutsuz
Söyle kaşlarını mürdüm eden hercai
Kanamış bir yalnızlığın ayracında başın
Başın gölgeler altında
Başın ezik...

Papatya fallarına
Nasıl kapandıysa muradım
Sevmeler bir ok gibi ciğerime 
Yalnız sayıların kuşuyum
Ödünç zamanların...

Girift bir sevdanın
Can kırıntısı dolanır başımda
Bizler ölse miydik?
Bizler ağlasak
Kimler güle
Keşfimize...

Son trene doluşsun
Son trene/
Yarım kalan
Çaresizliğimiz

Karanfil sökününde...
( Karanfil Ayaklanması başlıklı yazı prens tarafından 25.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.