Şu bir gerçek ki; hayattan ve insanlardan asla bir talebim olmadı.
Yeryüzüne gönderilmiş bir aciz kul olduğumun bilincinde ben sadece sevginin dolaylarında saf tuttum safça.
Çocukluğumdan beri, sevgiyi şiar edindim.
Bacak kadar boyumla tüm dünyayı içime sığdırmıştım ve hayatımın da mizahı ve dramı yine sevgi oldu.
Sevmek...insanlara zor geliyor/muş.
Rol yapmayı ise asla bana öğretemediler.
Zaten bunu ne aklımdan geçirdim ne de yeltendim.
Emek başlığı altında ben ruhumla ve beynimle hep mücadele ettim zorluklarla.
İnanç kıblemdi halen de öyle.
Sabrım sınandıkça geri durdum ve genelde kaçtım.
Görünürde herkes nasıl mutlu ve kucaklıyor birbirini.

Allah büyük.

Yalnızlık bir kaderse yanıtsızım aslında soru filan da yöneltmiyorum evrene.

Bana bahşedilen ne ise başım gözüm üstüne adı acı bile olsa.

Mutlu yıllar diliyorum ama sadece sizlere kendimle ilgili hiç bir beklentim yok.

Bana sunulan bir tek yorum bile mutluluğa açılan kapı.

Bana uzatılan bir el ise sadece Rabbimin eşliği ve tanıklığında.

Allah rızası için yaşıyor ve insanlara hatta tüm canlılara saygı duyup seviyorken...

Sonunda kendimden nefret etmeyi öğreten evrene teşekkür borçluyum.

Hayat zaten hep böyleymiş ilk günden beri ve pembeye boyadığım bulutlar yağmur yağınca özüne döndü yine.

Karanlık bir gökyüzünde kim kurtarır ki cepte kalan son umut kırıntısını?

( Yalnızlık Bir Kaderse... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.