Vefa bilmez bağda, muzdarip güller, 
Kimi koklar derer, kimi soldurur.
Cefa bitmez çağda, pek garip kullar!
Kimi üzüp kırar, kimi güldürür.

Kapılma işve-naz, yakan kaşına,
Yazık olur gözden akan yaşına, 
Bir gün tökezlersen, figan boşuna; 
Kimi tekme vurur, kimi kaldırır.

Her gece inlersin, kor yürek sızlar, 
Görmezler halini, kör yüreksizler, 
Uykusuz gözlerde, mor benek izler; 
Kimi keyif sürer, kimi çıldırır.

Bade diye yazık, ağu içersin, 
İnsanlardan kazık yiyip kaçarsın,
Yollar dolu tuzak, hayli naçarsın; 
Kimi çıkış arar, kimi buldurur.

Çağlayıp dinersin, gür nehir gibi, 
Kabına sinersin, bir şehir gibi, 
Sözleri sanırsın, pir şair gibi; 
Kimi hayal kurar, kimi böldürür. 

Aşkım dediğini, en uç el alır,
Yağmurun kesilir, kıraç çöl olur,
Saçların dökülür, birkaç tel kalır;
Kimi okşar tarar, kimi yoldurur.

Peşinden koşarsın hep diyar diyar,
Yıllar büker beli, hayatın kayar,
Toprak dahi almak için gün sayar;
Kimi hayat verir, kimi öldürür.

06.01.2019
Muhittin Alaca
( Muzdarip Güller başlıklı yazı Alaca tarafından 6.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.