Anlayamadığım bir iç güdüyle her ne varsa öğrenmek istiyordum. Babamı bahçe kapısında ne zaman görsem beni azarlar, aylak, aylak  bakacağına gel bir yardım et! Mevsim, o eski mevsimler gibi mi? Ne zaman yağmur yağıp güneş açacağı belli olmuyor, ahıra koyduğum saman balyalarını bahçeye annen neden çıkarmış, çağır şunu gelsin!

 İçki içtiğinden beri babam annemle sık münakaşa eder olmuştu, bir koşu gidip çağırdım, tabi annemde yine cevap hazırdı - Kızına çeyiz hazırlıyorum, bir kızının kaynanasına, bir bu ev, kasabaya gitmeler, ala vere derken, birde bana mı çemkiriyor-sun sen? 
Babam öfkeli ve dalga geçercesine - He, kızı everelim, diğer çocuklara da sıra gelecek kadın! 
Tek çocuk olmak çok zordu ve bunun zorluğunu çekiyordum, bu konuda anneme soru sormaya kalksam!
 - Köşeye sıkıştırıp ödevini yapıp yapmadığını soran muallime gibi bu ne kız  böyle, çocuğumuz niye olmamış, ebem gibi de soru sormaz mı? 

Zılgıtın bini bir para, sorduğuma pişman eder, anlayıp anlayamadıklarım arasında gidip, gelirdim. Geçen sene beni o zengin olan aileye vermeden önce altı ayda bir şişe bira içen babam, haftada üç, bol çeşit ile içer zom olurdu. Eve içkili gelmesiyle dilinin bağının çözülmesi bir olur, anneme sataşır benim yüzümden kavga ederdi. Eve getirdiği şarap, rakı, biralar çoğalmaya başlayınca, birden aklıma o çeşitli şişelerden alıp divanımın altına saklamak geldi. Dikkatli olmalıydım, ertesi akşam sofrayı kurup yemekte onların sevdiği tarzda hazırlamıştım. Babam ellerini yıkayıp içeri girdiğinde havlu uzattım. 

Ona - Yemek yapmayı da öğrendim, bütün yemekleri ben yaptım, nasıl olmuş baba? Senin sevdiğin kabak tatlısını bile komşumuz Iraz teyzeden öğrendim, bak üstüne havanda dövdüğüm cevizi de tatlının üzerine serptim, hele tadına bak bakalım, kızın yemek yapmayı gerçekten de öğrenmiş mi? 
Tatlının tadına bakan babam - Bu gece kahveye gitmeyeceğim, kocan olacak 
adamla babası da gelecek burada içeceğiz, kız ceketimin cebinde sevdiğim karışık kaset vardı, küçük teybi de yanıma getir, çalalım. 
Babamın son cümlesi kafamda ki soruların mihenk taşıydı, anladım ki, babam beni seviyor ve istemeyerek veriyordu. Maddiyatın üzerine düşmesini de o geceden sonra onlara hizmet edip yattıktan sonra uyumayıp onları dinlerken anlamıştım. Arada annemin - Bizim dam da yapılacak, duvarlardan iz olup yağmur suları akar, babamın bu konuda suskun kaldığı ses etmediğini anlamıştım. 
Kocam olacak adamın babası - Koca gelin, senin gözünü de bir doyuramadık demez mi! Teybin sesinden ayrıştırıp duyduğumda, birden teybin sesi kısıldı, sonra da tamamen kesilmiş, çıt çıkmıyordu. 

Misafirler kalkıp gittiklerinde, Öğrenmek istediğim annemin tüm soğukluğunun sebebini artık öğrenmiştim. Beni çocuk gelin etmeye meyilli olan kadın, meğer benim üvey annemmiş. Köy halkından, okuldaki arkadaşlarımdan hiç kimseden duymamıştım, saçlarımı demek bu yüzden örgü yapmayıp, bitlendin diye döven istediğim yemekleri yapmayan hatta aç bırakan kadın üvey annemmiş!

 Annem neredeydi, başım uğulduyor kendimi dışarı atmak hava almak istiyordum, saate baktığımda üçü gösteriyordu ve babamın sesi hala odama kadar geliyordu. Gece yarısını çoktan geçmesine rağmen uykumdan eser kalmamış, sadece ben benim hakkımda ne konuşuyorlar sessiz ve derin onları dinlemeye odaklanmıştım. Annem beni doğum yaparken ölmüş, beni küçük çocukları olan konu komşu 6 aylık olana kadar büyütmüş, üvey annem, aslında benim teyzemmiş, babam ilk annemi istemeye gittiğinde, dedem ve anneannem, o zamanlar babama annemi uygun görüp vermiş teyzem de içten içe babama yanıkmış. 

Annem beni doğum yaparken ölünce dedemle ninem yanlarına alıp bakmak istemiş, teyzem ben onun, eniştemin çocuğuna bakmam deyince de dedem onu fena dövmüş, anneannem dedeme bir zamanlar kızın eniştesini içten severmiş, anneannemin söylemleri dedemi çok öfkelendirip teyzemi daha da hırpalamaya başlamış ve dedem - Madem enişteni seviyorsun seni verdim gitti pislik. 
Nineme - hanım haber sal damat gelsin kızı veriyorum demiş. Babam teyzemi sevmiyormuş, ama ben henüz minicik bebekmişim. Babam, bana bakması için teyzemle mecburen evlenmiş. Bana kimler bakmamış ki, sesim çok ağladığımdan dolayı tiz çıkıyormuş, ağladığımı duymak istemeyenler ya acıdığından ya da tırmalayıcı tiz sesimden ağzıma emziği sokarlarmış.Hepsini ezan vaktine kadar onların kavgasından öğrenmiştim, kim bilir, daha neler duyacaktım. 

( İki Kadın Arasında Ki Medcezir 4. Bölüm başlıklı yazı GülsenTunçka tarafından 14.01.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.