Dünyanın bütün güzelliklerini sırayla Karadeniz'e bahşetmiş Rahman ve Rahim
olan Allah cc. Yeşilin her tonunu arayıp da bulursunuz. Esprilidir bizim
insanımız, Trabzonlusundan, Samsunlu'suna, Giresunlu'sun dan, Ordulu'suna,
Artvinlisin den Rizeli'sine kadar... Es geçtiklerimiz af etsinler bizi... Hem
esprilidir, hem de hızlıdır bizim uşaklar aynı zamanda...
Hani şarkıda var ya ''Karadeniz denizdir, kah uslu kah delidir.'' diye söylenir
gider. Az delidir de bizim uşaklar, ancak bu delilik, sizin bildiğiniz
delilikler den değildir. Benim Trabzonlum, Giresunlum, Artvin'lim vatana
delidir vatana... Kılına zarar gelsin istemez, bir vatan evladının, bir karış
toprağının da hesabını sorar...
''Yok efendim öğleden sonra kafaları çalışmazmış'' diye kıçlarından bir laf
uydururlar, kendi aptallıklarını gizlemek için bazı kendini bilmezler... Bir
Karadenizlinin kafası bırakın geceyi gündüzü yirmidört saat çalışır da
çalışır... Uykuda bile, o derece... Rüyalarımızda hep vatanın birliği, dirliği,
bütünlüğü girer uykularımızın arasına... Güzel rüyalar görürüz vatan için,
geleceğimiz için, Müslümanlar için...
Bizim oyunlarımız içinde ayak oyunları yoktur kesinlikle... Ayak oyunları
sadece folklorumuz da vardır ki onu da çok hızlı yaparız. Karadeniz'in hırçın
dalgaları gibi sert ve hızlıdır oyunlarımız. Çumula dedi mi ekip başı, eller
kenetlenir de bir daha bırakılmaz, vatanın da bir karşının hainlere, çakallara,
kalleşlere bırakılmayacağı gibi...
Güneydoğu'da halka zaman zaman kan kusturan o köpeklerin Karadeniz'de
yuvalarını yapar ahirete postalarız iadesiz ve taahhütlü... Çanakkale'de biz
vardık en ön saflarda. Sakarya'da, İnönü'de Dumlupınar'da, Büyük Taarruz'da hep
biz varız. Doğu'da, Güneydoğu'da titrer karşımıza kim çıkarsa. En nihayetinde
can beden de bir kuştur, bizim buralarda çok da düşünmeden verilir... Ata'mız
ile atabarı oynarız, horona tutuştuk mu garmonun, tulumun sesi ile kızlı
erkekli, coşar yaylalar, coşar dağlar, bastığımız topraklar titrer durur
altımızda...
Arhavili İsmail'izdir kimi zaman vatana hizmet ederken. Deli Halit Paşa oluruz
hepimiz, vatan işgale uğradığında... Eren Bülbülüzdür dağlar mahzun olmasın
tek. Dağlara çıkar çarpışırız ölümüne, söz konusu vatandır gerisi teferruat
bize... Dünyanın en lezzetli balığı hamsiyi attık mı ağzımıza, aklımız tavana
vurur, hele bir de yanında mısır ekmeği varsa değmesinler keyfimize...
Viyagra denen suni ilaç ile hiç işimiz olmaz, olmamıştır. Bizim Giresun'un,
Ordu'nun fındığı aynı işi kat kat fazlasıyla görür de utandırmaz bizi... Gelip
görmek isteyenlere kapımız her zaman ardına kadar açıktır. Hinlik ve hainlik
düşünenler ise bir daha düşünsünler de bizim aklımızın ayarları ile oynamaya
kalkmasınlar. Biz başkalarına benzemeyiz...