Âlemleri dolaşır fikirden bir
burakla
Ayrılık her aşığın tam
korkulu rüyası
Kıyarken o canına ışıktan son
durakla
Ateş böceği gibi vuslat
sevdanın yası.
Varsa yoksa sevdiği ne
istikbal ne aştır
Cellada boyun eğen kara kuru
bir baştır
Dilden dile söylenen Ferhat Şirin
araştır
Anlatılmaz yaşanır destan
olur hayası.
Beden firakım derken döner
arkaya bakar
Karanlık bastırınca her yol
Bağdat’a çıkar
Çıplak yola düşene Hakkın
flaşı çakar
Çok dökülen gözyaşı hasret
işin mayası.
Aldığı her nefeste birlik
hayali kurar
O adresi saklıyken
geçenlerden yar sorar
Buzdaki resimlerle meşgul beyni
çok yorar
Dürter yakıp yıkarak gece
gündüz hülyası.
Tende volkan patlarken
yanardağı aramaz
Muhabbet kâr etmeyen gönül
işe yaramaz
Dünya merhem dense de
yaraları saramaz
Yanındayken kavurur bir
cehennem gayyası.
29.01.2019
Ahmet Çelik