Kuzum;
Senin o nazik ellerin hiç güvercin pisliğine bulaşmadı
Gölgesi olmayan metruklere soğan ekmiştik/
Yazı karşılamıştık daha bir çiçek paltosunu soyunmadan
Öyle mi geçti sanıyorsun bu kayıp yıl
Ayaklarımda ne potinler eskidi
Ne yaralar tazelendi dilimde
Küfürbaz sevişmelerimiz oldu
O garibi bir salacakla defnettiler
Oy gülüm…
Sen dökülen bir yaraya yarasın
Her şeyi ben bilirim edalarının egosu
Geçmiş dualara âmin demeyen sen
Ne çok bir şeyler gitti/
Hayatımızdan…
Sarı yapıncaklar
Kırmızı karanfiller
Daha kınası kurumayan Zeynep
Ayakları yere basmayan durmuş bebek
Niceleri…
Şimdi;
Metruk haneye yağan kar gibisin sevgilim
Geldin bakışlarımı çaldın ellerimi ısıttın
Yüreğimi bağladın gözlerimi dağladın
Viran olmuş köy yalnızlığına göm beni
Git…
Güle güle